Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/5076 E. 2019/5961 K. 30.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5076
KARAR NO : 2019/5961
KARAR TARİHİ : 30.09.2019

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 07.06.2018 tarih ve 2018/54-2018/823 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davadışı emlâkçı … ile anlaşrak 180.000,00 TL bedelle daireyi almaya karar verdiklerini, bu paranın 100.000,00 TL’sinin davalı bankanın…Şubesinden çekilen kredi şeklinde kalan 80.000,00 TL’nin 40.000,00 TL’si çek, 40.000,00 TL’si 24/06/2013 günü davalı banka şubesinde nakit olarak müvekkili tarafından ödendiğini, müvekkili tarafından ödeme sırasında daireyi satan müteahhide kredi masraflarından dolayı eksik ödeme çıkmaması için ayrıca 1.565,00 TL olan banka kredi masrafı da ilave edilerek toplam 41.565,00 TL, bankadaki görevliye teslim edildiğini, ancak parayı teslim alan görevlinin kasa bölümüne parayı götürüp, davacı müvekkilin yanına gelip ”siz de para sayılırken hazır olun” beyanı üzerine, müvekkilinin oğlu …’un para sayılan yere gittiğini, para sayılan yerdeki görevlinin 5.000,00 TL paranın eksik olduğu şeklindeki ifadesi üzerine nakit olarak görevliye teslim edilen ve daireyi satın alırken aracılık yapan emlakçı …’in iki kez saydığı paranın 5.000,00 TL’sinin eksik olduğunu öğrendiklerini, davacı müvekkilinin parayı sonradan müteahhide ikinci kez ödemek zorunda kaldığını, banka tarafından paranın tam olarak teslim edilip kendilerinden kaynaklanan nedenlerle ve müvekkilinin sebebini bilmediği şekilde 5.000,00 TL’nin eksik olduğunun kendilerine söylendiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dava tarihi itibariyle 5.000,00 TL alacağın davalı bankadan alınarak olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkili bankadan kullandığı kredi bedeli dışında haricen getirmiş olduğu nakit parayı kesinlikle saymadığını,davacının şikâyeti üzerine yapılan kontrolör incelemesi sonucu masrafların düşülmesi ile kullandırılan kredi tutarı olan 98.437,20 TL’ye 36.565.- TL ilave edilmek suretiyle toplam 135.000.- TL tutarında EFT yapıldığının anlaşıldığını, aynı şekilde davadışı emlakçı …’in de paranın tamamını saymadığını, ön inceleme raporunda, davacı ve yanında bulunan diğer kişilerin olay günü para desteleri içinden bir kısım para aldıklarını, sonra bir kısım para eklediklerini açıkça belirttiklerini, davacının kendi kusurunu müvekkili bankaya yüklemeye kalkmasının kabul edilemeyeceğini, banka personelinin gerekli özeni ve hassasiyeti gösterdiğini, davacı tarafın para sayımı yapılan kısma davet edildiğini, para sayımının birlikte yapıldığını, şeffaf bir ortamda müvekkili banka personeline ne miktar para teslim edilmiş ise o miktar sayım yapıldığını, yapılan sayımda müvekkili bankaya hiç bir kusur ve zan izafe edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma,bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davalı bankaya ödeme yaptığı sırada ödemesi gerekli paranın 5.000,00 TL eksik çıkmasının davalı banka personelinin hata, kusur ve haksız bir eyleminin neden olduğunun kanıtlanamadığı, davacının mükerrer ödemesinden söz edilemeyeceği ve bu nedenle de davalı bankanın sorumlu tutulması mümkün olmadığını, olay sonrasında davacı tarafça Bursa C. Başsavcılığına herhangi bir başvuru yapılmadığını, davalı bankanın bankacılık mevzuatı hükümleri çerçevesinde ya da banka çalışanlarının kusuru nedeni ile adam çalıştıranın sorumluluğu hükümleri çerçevesinde sorumlu tutulmasını gerektirecek bir delile rastlanmadığından ve davalı banka tarafından olay sonrasında yapılan soruşturma sonucunda da aleyhe bir tespit yapılamadığından ispat olunamayan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 30/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.