Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/4614 E. 2019/6002 K. 30.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4614
KARAR NO : 2019/6002
KARAR TARİHİ : 30.09.2019

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 13/07/2017 tarih ve 2015/481 E- 2017/333 K. sayılı kararın davalı TPMK vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesince verilen 06/06/2018 tarih ve 2018/34 E- 2018/674 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı Kurum vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin Almanya’da tescilli “VIGOR” ve “VIGOR EQUIPMENT” ibareli markaların sahibi olduğunu, bu ibarelerin birlik markası olarak da müvekkili adına tescilli bulunduğunu, WIPO aracılığıyla …nolu “VIGOR” ve 2013/88541 nolu “VIGOR EQUIPMENT” ibarelerinin marka olarak tescili için davalı Kuruma başvurduğunu, davalı Kurumun, 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi uyarınca 2005 52761 sayılı “Vigor” ibareli, 2012/69110 sayılı “Vigor spare parts” ibareli, 2013/67927 sayılı “Vigor” ibareli, 2013/68993 sayılı “Vigor” ibareli, 2013/70964 sayılı “Vigor battery” ibareli markalara dayalı olarak başvuruyu bir kısım mallar yönünden nihai olarak reddettiğini, redde mesnet markalarla müvekkilinin başvurusuna konu ibareler arasında 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunmadığını, markaların kapsamlarındaki mal ve hizmetlerin de aynı olmadıklarını, başvuru konusu ibare üzerindeki gerçek hak sahibinin müvekkili olduğunu, kısmi redde gerekçe gösterilen 2013/67927 ve 2013/68993 sayılı marka başvurularına müvekkilince itiraz edildiğini, itirazlarının reddedilmesi üzerine ilgili Kurum kararlarının iptali için açtıkları davaların derdest olduklarını ileri sürerek, YİDK’in 29.09.2015 tarih ve 2015-M-8476 sayılı kararı ile 09.09.2015 tarih ve 2015-M-8637 sayılı kararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPMK vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, başvuru konusu işaretle redde mesnet markaların asli unsurları arasında 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunmakta ise de başvuruların kapsamlarında yer alan malların, redde mesnet markaların kapsamlarında yer almadığı, dolayısıyla 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesindeki tüm şartların somut olayda gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, YİDK’in 2015-M-8476 ve 2015-M-8637 sayılı kararlarının iptaline karar verilmiştir.
Karar davalı Kurum vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı Kurum vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı Kurum vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı Kurumdan alınmasına, 30/09/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.