Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/4556 E. 2019/6130 K. 02.10.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4556
KARAR NO : 2019/6130
KARAR TARİHİ : 02.10.2019

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 18/10/2017 tarih ve 2016/252 E- 2017/376 K. sayılı kararın davalı TPMK vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 05/07/2018 tarih ve 2018/65 E- 2018/799 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı kurum vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı … AŞ vekili, müvekkillerinin DOĞA ibareli birçok tanınmış markanın sahibi olduklarını, davalının 08.01.2015 tarihinde kötüniyetli olarak görsel, anlamsal, biçimsel ve telaffuz ve umumî intiba olarak müvekkilinin tescilli tanınmış markalarına iltibas ve tecavüz oluşturup haksız rekabet yaratacek, onların tanınmışlığından haksız yarar sağlayıp itibar ve ayırt edici karakterini zedeleyecek biçimde 2015/1111 kod numaralı, 29. Sınıf ürünleri içeren “DOĞAKENT” ibareli marka tescil başvurusunda bulunduğunu, başvurunun Resmî Marka Bülteninde ilân olunduğunu, bunun üzerine müvekkilinin tescilli markalarıyla iltibas yaratacak, ayrıca tanınmışlığından haksız yarar sağlayacak kötüniyetli başvurunun reddi istemiyle itirazda bulunduğunu, itirazlarının önce Markalar Dairesi ve nihaî olarak da YİDK tarafından 2016/M-3928 sayılı kararla reddedildiğini, kararın haksız olduğunu ileri sürerek hukuka aykırı kurum kararının iptaline ve davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacıların “DOĞA” ibareli birçok tescilli markasının bulunduğu, davacının, yargılama sırasında bu markaların bir kısmını ASİST ÖĞRETİM KURUMLARI AŞ’ye devrettiği, markaları devralan şirketin yargılamaya devraldığı markalar yönünden davacı olarak katıldığı, yargılama konusunu mesnet markaların “DOĞA” ibareli oldukları, davacıların markalarının asıl ve ayırt edici unsurunun “DOĞA” ibaresinden oluştuğu, davalı başvurusunun konusu olan işaretin “DOĞAKENT” ibaresinden oluştuğu, “DOĞAKENT” ibaresinde “DOĞA” ibaresinin asıl ve ayırt edici unsur olduğu, diğer ursurların iki işaret arasında farklılık yaratmadığı, başvuru konusu işaret ile redde mesnet markaların arasında anlamsal, görsel ve sescil benzerlik bulunduğu, özellikle görsel, anlamsal ve sescil olarak bıraktıkları umumi intiba itibariyle markalar ile işaretin ilişkilendirilmesinin, başvurunun anılan markaların bir başka versiyonu olarak algılanmasının kaçınılmaz olduğu, ürün sınıflarırın da aynı/aynı tür olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı TMPK vekili istinaf etmiştir.
Bölge adliye mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı Kurum vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı kurum vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 02/10/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.