Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/4551 E. 2019/5981 K. 30.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4551
KARAR NO : 2019/5981
KARAR TARİHİ : 30.09.2019

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 15/06/2017 tarih ve 2015/457 E.- 2017/230 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 21/06/2018 tarih ve 2018/50 E.- 2018/727 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin Lübnan’da kurulduğunu ve başta krem olmak üzere kozmetik ürünleri üretimi ve pazarlamasında faaliyet gösterdiğini, davalı gerçek kişinin, müvekkili adına tescilli “CLIPP” markasının renk ve şekil kombinasyonu da dahil olmak üzere birebir aynısını “CLIPP Universal Cream” şeklinde kötü niyetli olarak tescil ettirmek için başvuruda bulunduğunu, davalının müvekkilinin markasının varlığından haberdar olduğu gibi piyasadaki bilinirliğinden haksız faydalanmak amacıyla hareket ettiğini, söz konusu ibare üzerinde müvekkilinin 556 sayılı KHK’nın 8/3 maddesi uyarınca hak sahibi olduğunu, 50 yılı aşkın bir süredir “CLIPP” markasının hem menşei ülkesinde hem de birçok ülkede müvekkilince kullanıldığını, başvuru aleyhine yaptıkları itirazın davalı … YİDK tarafından nihai olarak hukuka aykırı şekilde reddedildiğini ileri sürerek, YİDK’nın 2015-M-10944 sayılı kararının iptaline, davalıya ait markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini istemiştir.
Davalı TPMK vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davacının söz konusu ibareyi Türkiye’de markasal olarak kullandığını ispat edemediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davacının dava konusu ibareyi, davalının başvuru tarihinden daha önceki bir tarihte ülkemizde ticari etki yaratacak şekilde kullandığını ispatlayamadığı, bununla birlikte söz konusu markanın özellikle Ortadoğu ülkelerinde önceki tarihlerden beri tescilli olduğu ve ticaret hayatında da kullanıldığı, davalının marka başvurusuna konu edebileceği sınırsız sözcük ve işaret söz konusu iken neden “CLIPP” şeklindeki işareti tescil başvurusuna konu ettiğini açıklayamadığı, davalının davacı ile aynı sektörde faaliyet gösterdiği hususunun da bu noktada önemli olduğu, davalının, davacıya ait markayı, davacının kullandığı ürünlerle aynı sınıfta yer alan mallar için ve üstelik davacının kullanımını birebir taklit edecek şekilde marka tesciline konu etmesinin Medeni Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca iyiniyetli bir eylem olarak nitelendirilemeyeceği, bu noktada davacı markasının ülkemizde fiili bir kullanımının bulunmaması veya tanınmış marka olup olmamasının kötü niyetin takdirinde doğrudan bir öneminin bulunmadığı, zira davacı markasının Türkiye’den ulaşımı olan alibaba.com internet sitesinde ticarete ve satışa konu edildiği gibi yine Türkiyeden ulaşımı olan youtube internet sitesinde de görsellerinin bulunduğu, davalının, davacının ambalaj görselini bire bir taklit ederek, kullanılan renkler, kelime ve el şeklinin markadaki düzenleniş kompozisyonu, aynı kelime, renk ve şekillerin markada aynı şekilde bire bir kullanımın tesadüf olamayacağı, bu şekilde her yönüyle aynı ürünler için bire bir taklit edilerek başvuruda bulunmanın iyi niyetli olmadığı, davalı yayına itiraza karşı görüşünde TPMK’ya sunduğu dilekçede 2011/98659 sayılı markasını gerekçe göstererek müktesep hakkının olduğunu bildirmiş ise de, 2011/98659 sayılı BY CLIPP UNIVERSAL ibareli markanın başvuru tarihinin 24/11/2011 olup tescil tarihinin 20/11/2012 olduğu ve dava konusu markanın başvuru tarihi itibariyle çekişme konusu olmaktan çıkmadığı gibi dava konusu başvuru ile davacının markasının ambalaj görselini bire bir taklit ederek davacı markasını aynen kapsadığı, bu nedenle müktesep haktan bahsedilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne, YİDK’nın 2015-M-10944 sayılı kararının iptaline, davalı adına tescilli 2013/86624 sayılı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı TPMK vekili ve davalı … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı TPMK vekili ve davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı TPMK vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına, 30/09/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.