Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/4540 E. 2019/6000 K. 30.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4540
KARAR NO : 2019/6000
KARAR TARİHİ : 30.09.2019

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 18/10/2017 tarih ve 2016/137 E- 2017/369 K. sayılı kararın davalı kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin Esastan ReddiNE dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 05/07/2018 tarih ve 2018/132 E- 2018/816 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı kurum vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin “SANDA”, “SANDA SPA” ve “SANDA SPA BİR SAATLİK TATİL” ibareli tescilli markaların sahibi olduğunu, davalı şirketin ise “SHANDRA DAY SPA+Şekil” ibaresinin marka olarak tescili için diğer davalı Kuruma başvurduğunu, 2014/53822 kod numarası verilen başvuruya müvekkilince yapılan itirazın davalı Kurum tarafından nihai olarak reddedildiğini, başvuru kapsamında yer alan “Tıbbi hizmetler, güzellik bakımı hizmetleri”nin müvekkilinin 2004/09846 sayılı “SANDA” ve 2008/30875 sayılı “SANDA SPA” ibareli markalarının kapsamında yer aldığını, başvurunun asli unsurunu oluşturan “SHANDRA” ibaresinin marka algısı ve bütünü itibarıyla görsel ve işitsel olarak müvekkilinin “SANDA” markasıyla karıştırılmaya müsait olduğunu, “SANDA” markasında kelimenin üstüne yerleştirilen yaprak figürü gibi dava konu markada da üst tarafta bir figür yerleştirilerek davacı markasına yaklaşılmaya çalışıldığını ileri sürerek, YİDK’in 2015-M-12505 sayılı kararının iptaline ve davalı markasının “Tıbbi hizmetler, güzellik bakımı hizmetleri” yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPMK vekili, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, dava konusu edilen “Tıbbi hizmetler, güzellik bakımı hizmetleri” yönünden dava konusu başvuruyla davacının “SANDA SPA” ibareli markası arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve sescil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, yukarıda belirtilen hizmetler yönünden ortalama düzeydeki tüketici kesiminde başvuru konusu işaret ile davacı markası arasında işletmesel bağ olduğu ya da idarî ve ekonomik anlamda bağlantılı kuruluşların markaları olduğu izlenimi uyanacağı, taraf markaları arasında “Tıbbi hizmetler, güzellik bakımı hizmetleri” bakımından 556 sayılı KHK 8/1-b maddesi anlamında iltibasın bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, YİDK’in 2015-M-12505 sayılı kararının dava konusu edilen “Tıbbi hizmetler, güzellik bakımı hizmetleri” yönünden iptaline karar verilmiştir.
Karar davalı kurum vekili tarafından istinaf edilmiştir.Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı kurum vekili temyiz etmiştir.
Dava, YİDK kararının iptali ve markanın hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, davalının başvurusuna konu 2014/53822 başvuru numaralı “SHANDRA DAY SPA+Şekil” markası ile davacıya ait itiraza mesnet “SANDA SPA” ibareli markalar arasında iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Ancak, davacıya ait marka ile başvuru markasında yer alan “SPA” ibaresinin tanımlayıcı nitelikte olduğu, davaya konu başvuru markasıyla itiraza mesnet markalar arasında sescil ve kavramsal açıdan hiçbir benzerlik bulunmadığı gibi kısmi görsel benzerlik bulunsa bile bütüncül açıdan markalar arasında 556 sayılı marka KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında karıştırılmaya yol açacak ölçüde benzerlik bulunmadığı halde mahkemece hatalı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış ve kararın temyiz eden davalı yararına bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 30/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.