Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/4461 E. 2019/6032 K. 01.10.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4461
KARAR NO : 2019/6032
KARAR TARİHİ : 01.10.2019

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 16/11/2017 tarih ve 2017/28-2017/781 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacılar vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkili şirket ile davalılar arasında yapılan 22/04/2009 tarihli satış sözleşmesi ile mülkiyeti davalı …’na ait olup, işletme hakkı Hazer Gıda San. ve Dış Tic. Ltd. Şti’ne ait metruk vaziyette boş üretim binasının devri konusunda anlaştıklarını, bu sözleşmeden sonra davalı … ile 24/07/2009 başlangıç tarihli 11 yıllık kira kontratı yapılıp kira bedelinin tamamının ödendiğini, ayrıca kira sözleşmesinin teminatı olarak 1.000.000.- TL ödeme yapıldığını, boş arsa olarak alınan yere müvekkili tarafından 400.000.- TL harcanarak üretim için gerekli tüm makine ve techizatların alınıp fabrikanın üretim yapacak hale getirildiğini, gerekli üretim izinlerinin alındığını ve üretime başlanıldığını, davalıların bir süre sonra fabrikayı satma arayışı içerisine girdiklerini, müvekkilinin bunu engellemeye çalışması üzerine ise müvekkilinin tesise girişine engel olduklarını, müvekkillerince yapılan masrafların ve delillerin yok olmaması için Kocaeli 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/155 D.İş sayılı dosyasından tespit yaptırdıklarını, müvekkillerinin yaptıkları yatırım sonrası tesisin değerinin 5 kat arttığını ileri sürerek davalıların sözleşmeye aykırı hareket ettiğinin tespitine, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100.000,00 TL’nin (26.000,00 TL damacana gibi ticari işletmenin faaliyeti için alınan malzemeler, 40.000,00 TL işletmeye yapılan tadilat ve iyileştirme amaçlı inşaat ve imalat masrafları, 20.000,00 TL devir ücreti, 14.000,00 TL depozito ve kira bedeli) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir.Davalılar vekili, davacıların belirttiği tespit dosyasındaki bilirkişi raporlarında tesislerin mevcut hali ve değerinin tespit edildiğini, tesislerin davacı tarafından yapıldığı konusunda bir değerlendirme bulunmadığını, tespiti kabul etmediklerini, bu dosyaya rapora karşı itirazlarını da sunduklarını, davacının kötü niyetli olduğunu, tesisteki makine ve techizatın müvekkilleri tarafından yaptırıldığını, davacılarca kira ve depozito ödemesi yapılmadığını, yapıldığı söylenen masrafların da davacılar tarafından yapılmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; 40.000,00 TL inşaat onarım bedeli, 20.000,00 TL devir ücreti, 14.000,00 TL depozito ve kira bedeli ile ilgili olarak daha önce verilen karar kesinleştiğinden bu konularda yeniden hüküm tesisine yer olmadığına, 26.000,00 TL damacana bedeli bakımından dosyadaki delillere göre 7 adet fatura tutarı 24.944,88 TL’nin davalı Hazel Gıda Ltd. Şti.’nden tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalılar … ve …’nun damacana bedelinden kişisel sorumlulukları olmadığından bu davalılar hakkında açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davacının daha önceki hükme yönelik temyiz nedenlerinin sınırlı olmasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Yerel Mahkemece verilen ilk karar davacılar vekili ile davalı …’nun temyizi üzerine ilamda yazılı gerekçelerle davacılar yararına damacana bedeli yönünden bozulmuş, davacıların vekalet ücretine yönelik itirazı incelenmemiş, …’nun temyiz itirazlarının ise tümü ile reddine karar verilmiştir. Bu durumda, mahkemenin önceki hükme yönelik temyiz itirazlarının damacana bedeli dışında kalan alacak tutarları bakımından kararın kesinleştiği yönündeki gerekçesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmasa da, aleyhlerine açılan davada husumet cihetinde davanın reddine karar verilen davalılar bakımından davanın red sebebinin ortak olması ve davanın husumetten reddi halinde AAÜT 7/2 gereğince maktu vekalet ücreti tutarını geçmemek üzere nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği nazara alınmaksızın davacı yan aleyhine fazla vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamış, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu sebeple bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yan yararına BOZULMASINA, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden davacılara iadesine, 01/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.