Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/4329 E. 2019/6031 K. 01.10.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4329
KARAR NO : 2019/6031
KARAR TARİHİ : 01.10.2019

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 02.10.2017 tarih ve 2015/336-2017/811 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 1992 yılından beri davalının acentesi olduğunu, taraflar arasında 28.06.1996 tarihli acentelik sözleşmesinin imzalandığını, davalının haksız ve usulsüz olarak 19.10.2009 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi sona erdirdiğini, 2007 yılından itibaren davalının tek taraflı kararları ile acentelik sözleşmesinin içeriğini ve komisyon oranlarını değiştirmesine müvekkilinin karşı çıkmasının fesih sonucunu doğurduğunu, feshin haksız olması nedeniyle 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 15. ve 16. maddelerinde düzenlenen komisyon alacağı ve portföy tazminatı isteme haklarının bulunduğunu, ayrıca davalının haksız eylemleri nedeniyle müvekkilinin manevi zarara da uğradığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 95.000.- TL komisyon alacağının, 50.000.- TL portföy tazminatının ve 5.000.- TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 25.03.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile toplam komisyon alacağı ve portföy tazminatı talebini 421.858,51 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacıya ödenen avans komisyondan kaynaklanan alacaklarının bulunduğunu ve bu miktar kadar takas itirazlarının olduğunu, davacının ilgili yasa ve yönetmelik gereğince TOBB nezdinde tutulan levhaya kayıt olmaması ve müvekkiline gönderdiği ihtarnamelerde yer alan ifadeler ile taraflar arasındaki güven ve sadakat ilişkisini sarsması nedeniyle sözleşmenin feshedildiğini, dolayısıyla feshin haklı sebeplere dayandığını, davacının taleplerinin dayanaktan yoksun olduklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; sözleşmenin sona ermesinden sonra sigorta şirketi acentenin portföyü sayesinde önemli menfaatler elde etmiş ise ve hakkaniyet gerektiriyor ise tazminatın talep edilebileceği, bu miktarın TTK tazminat hükümleri çerçevesinde acentenin son beş yıllık faaliyeti sonucu aldığı yıllık komisyon veya diğer ödemelerin ortalamasını aşamayacağı, davacının son beş yıllık ortalama komisyonunun 50.695,46 TL olduğu, davalının davacıya ödemiş olduğu avans komisyonları yönünden davacıdan 25.007,00 TL alacaklı olduğu, davalının bu yöndeki takas isteminin değerlendirilmesi suretiyle davacının bakiye 25.688,46 TL portföy tazminatına hak kazanacağı, davacının tüm poliçelerden hem acente hem de acente müdürü olarak komsiyon almaya devam etmiş olsaydı ancak komisyon talebinin mümkün olabileceği bu nedenle komisyon ve manevi tazminat taleplerinin yerinde olmadığı ve koşulları bulunmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile 25.688,46 TL portföy tazminatına dava tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, fazlaya dair talebin reddine, komisyon ve manevi tazminat taleplerinin ise koşulları bulunmadığı gerekçesi açıklanacağı üzere reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, 5684 sayılı yasanın 23/15 maddesi çerçevesindeki davacı iddialarının ispatlanamamış bulunmasına ve ileri sürülen temyiz sebeplerinin yerinde olmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 01/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.