Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/4312 E. 2019/5723 K. 23.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4312
KARAR NO : 2019/5723
KARAR TARİHİ : 23.09.2019

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 31/05/2017 tarih ve 2016/141 E- 2017/231 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 31/05/2018 tarih ve 2017/1715 E- 2018/648 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, “BELYA” ibareli 2000/1464 ve 1996/167756 sayılı markaların sahibi olduğunu, davalı şirketin ise “TİBELYA+ŞEKİL” ibaresinin tescili için diğer davalı Kuruma başvurduğunu, 2014/41267 kod numarası verilen başvuruya müvekkilince yapılan itirazın davalı Kurumca nihai olarak reddedildiğini, alınan kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, başvurunun tescilinin müvekkilinin markaları ve ticaret unvanıyla iltibasa sebebiyet vereceğini ileri sürerek, YİDK’nın 2016/M-1163 sayılı kararının iptaline ve davalı adına tescil edilen markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davacının markalarının “BELYA” ibare ve biçimli oldukları, davalı başvurusuna konu işaretin ise “TİBELYA+ŞEKİL” ibaresinden oluştuğu, “BELYA” ibaresinin Hızır Aleyhisselamın Hızır olmadan önceki ismi olduğu, halk arasında isim olarak da kullanıldığı, davalı başvurusunun konusu işaretin ise Süryani dilinde Dünya anlamına geldiği, bu ibarenin de aynı zamanda isim olarak kullanıldığı, davacının “BELYA” ibareli markalarıyla davalının “TİBELYA+ ŞEKİL” ibareli başvurusu arasında görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, zira markaların bir bütün olarak korunabileceği, karşılaştırma esnasında tescilli marka ile başvuru konusu işaretin parçalara ayrılarak incelenmesinin ve iltibasın bulunup bulunmadığının mücerret bir parçaya bağlı olarak yapılmasının mümkün bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar davacı tarafından istinaf edilmiştir.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nce, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 23/09/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.