Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/4230 E. 2019/5983 K. 30.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4230
KARAR NO : 2019/5983
KARAR TARİHİ : 30.09.2019

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 13/04/2017 tarih ve 2015/349 E- 2017/209 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 21/06/2018 tarih ve 2018/42 E- 2018/716 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili asıl ve birleşen davalarda; “ÖZYURTLAR” ibaresinin müvekkilinin ticaret unvanının ana unsuru ve tescilli markası olduğunu, müvekkilinin “ÖZYURTLAR BAYRAMPAŞA N Residence” markasını kendi adında tescil ettirmek için 28.01.2013 tarihinde 2013/08172 sayıyla başvuruda bulunduğunu, ancak davalı şirketin 2005/59197 sayılı “HASAN ÖZYURT+Şekil”, 2010/61248 sayılı “ÖZYURT A.Ş.+Şekil”, 2011/74788 sayılı “ÖZYURT”, 2012/ 75426 sayılı “ÖZYURT A.Ş.” ibareli markaları ile karıştırılma ihtimaline yol açabilecek derecede benzerlik bulunduğu iddiası ile yaptığı itirazı sonucunda, YİDK’nın 2014-M-5763 sayılı kararıyla başvurunun kısmen reddedildiğini, redde mesnet markaların oluşturuluş biçimlerinin, barındırdıkları ibarelerin ve görsellerinin tamamen birbirinden farklı olduğunu, müvekkilinin 556 sayılı KHK’nın 8/3 ve 8/5 maddeleri gereğince, faaliyet gösterdiği alanda gerçek ve öncelikli hak sahibi olduğunu ileri sürerek YİDK’nın 2014-M-5763 sayılı kararının iptalini, müvekkilinin 2013/08172 sayılı marka başvurusunun tescil işlemlerinin reddedilen hizmetler bakımından devamını talep ve dava etmiştir.
Davalı kurum vekili; kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.Davalı şirket vekili; “ÖZYURT” ibaresini ilk defa kullanan müvekkilinin gerçek hak sahibi olduğunu, davacıdan önce tescil başvurusu yapan firmanın müvekkili olduğunu, 1992 yılından itibaren İTO’ya kayıtlı olduğunu, davacının İTO’ya kayıt olmasından 4 sene önce bu ibareyi kullandığını, dava konusu başvuru ile müvekkile ait markalar arasında iltibasa neden olacak şekilde benzerliğin bulunduğunu, davacının 37. sınıf “inşaat hizmetleri”nde tescilli “ÖZYURT” ibareli markasının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının 2013/08172 sayılı “ÖZYURTLAR BAYRAMPAŞA N RESİDENCE” ibareli markası ile “ÖZYURT” ibareli davalı markalarının 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzer oldukları, davacı markasının hizmet listesinden çıkartılan çekişme konusu hizmetlerin (37/01 İnşaat hizmetleri, inşaat araç – gereçlerinin ve iş makinelerinin kiralanması hizmetleri.), davalı markalarının hizmet listeleri ile benzer olduğu, taraf markaları arasında 37/01 alt grubundaki hizmetler bakımından iltibas tehlikesi ile davacı başvurusu yönünden tescil engelinin bulunduğu, davacının “ÖZYURTLAR” markasının tanınmış marka olduğu iddiasının ispatlanamadığı, marka tanınmış kabul edilse dahi tanınmışlığın iltibasa rağmen tescile imkan vermeyeceği, 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesinin somut olaya uygulanma imkanının bulunmadığı, davacının çekişme konusu 37/01 “İnşaat hizmetleri, inşaat araç – gereçlerinin ve iş makinelerinin kiralanması hizmetleri.” bakımından, önceki tarihli “ÖZYURTLAR” ibareli markalarından kaynaklı müktesep hakkının bulunmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin istinaf başvurusunun, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve esas yönünden kanuna uygun olduğu gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 30/09/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.