Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/4156 E. 2019/5851 K. 25.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4156
KARAR NO : 2019/5851
KARAR TARİHİ : 25.09.2019

MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 21.03.2018 tarih ve 2017/180-2018/106 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalılar vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirket ile diğer davalı …’de yayınlanmak üzere hazırlanan “KELOĞLAN” adlı çizgi filmin 2. sezon senaryolarını yazmak üzere anlaştıklarını, 11. bölümden sonra aralarındaki anlaşmanın sona erdiğini, bu süreçte müvekkilinin senaryoyu zenginleştirip yeni tiplemeleri dahil ettiğini, müvekkilinin senaryo yazmayı bıraktıktan sonra yayınlanan bölümlerde yine bu tiplemelerin kullanıldığını, 12. bölümden sonra da adının senarist olarak jenerikte yer aldığını, bu durumun maddi manevi hak ihlali olduğunu ileri sürerek, FSEK 68’e göre zararın 3 katı olacak biçimde tazminatın, haksız fiil tarihlerinden başlayacak avans faizi ile şimdilik 1.000,00 TL olarak tahsilini, yaratılan karakterlerin kullanımın önlenmesini, bu tiplerin başka şekillerde (baskı ya da bardak, t-shirt gibi materyaller üzerine) kullanımının engellenmesini, 10.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, davacının senaryo yazmaya başlamadan önceki halinde de dizide benzer karakterler olduğunu, davacının yalnızca diyalog yazma görevinin olduğunu, tiplemelerin davacı başladığında da hazır olduğunu, davacının elbirliği ile eser sahipliği olan bu alanda tek başına dava açma yetkisi olmadığını, tiplemelerin aleniyet tarihinin 06.03.2009 tarihi olduğunu, TRT’nin davacı senaryoya başlamadan önce senaryoyu onayladığı, davacının senaryonun mali ve fikri haklarını devrettiği, eğer tiplemeler kendisine ait olsaydı onu da devre dahil edebileceğini, devamlı yayınlarda tiplemelerin de devam edeceğini, tazminat taleplerinin fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı Kurum vekili, husumet itirazı ve zamanaşımı def’inde bulunmuş, davacının eseri işleme hakkını devrettiğini, devirde tiplemeye dair bir hususa yer vermediğini, kendisine mal ettiği çoğu hususun anonim olduğunu, ikinci sezondaki tiplerin birinci sezonda da var olduğunu, üç kata kadar tazminat isteyebilmesi için ihtar göndermesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı, iddia, savuma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının 2. sezon 1-11. bölümlerin senaryolarının sahibi olduğu, davacının yazmadığı bölümlerde senarist olarak adının geçmesinin manevi hak ihlali olduğu, dava konusu tiplemelerin davacı tarafından yaratıldığı, davacının hak devri yaptığı bölümler dışında bu tiplemelerin kullanılmasının maddi-manevi hak ihlali olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile FSEK 68. maddesi kapsamında taleple bağlı kalınarak 1.000.- TL maddi tazminata, 10.000.- TL manevi tazminata, dava konusu tiplemelerin kullanılmasının önlenmesine, muhtemel tecavüzün men’ine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar ayrı ayrı temyiz etmiştir.
1- Dava, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında eser sahipliğinden kaynaklanan maddi manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, davacının, TRT’de yayınlanan “Keloğlan” isimli çizgi filmin 2. sezonunun ilk 11 bölümünün senaryosunu yazdığı ve bu eserlerden doğan hakkını FSEK 52. maddesi uyarınca davalı tarafa devrettiği hususunda ihtilaf yoktur.
Bir eser içerisinde kullanılan canlı veya cansız nesneler için kullanılan karakterler/kişilikler yerine göre 07.06.1995 gün ve 4110 sayılı K. ile getirilen 5846 s. FSEK 4/1 f. – 8 uyarınca güzel sanat eseri, yerine göre de FSEK 83. maddesi uyarınca eserin alameti olarak korunacaktır.
Bir tiplemenin FSEK 4/1 f – 8 uyarınca güzel sanat eseri olarak korunabilmesi için, başkalarınca tiplemenin özellikle iki veya üç boyutlu görüntüsünün izinsiz olarak kullanılması gerekir. Buna karşılık, FSEK 83. maddesi uyarınca bir tiplemenin “eserin alameti” olarak korunabilmesi için, Dairemizin uygulaması doğrultusunda, henüz bir görüntü olarak karşımıza çıkmamış ve sadece orijinal bir edebi ad olarak tipleme adlarının ya da görüntü olarak karşımıza çıkmış olsa bile eserin görüntüsü değil de salt orijinal edebi tipleme adlarının başkalarınca haksız rekabet oluşturacak şekilde izinsiz olarak kullanılması gerekir (Dairemizin 22.10.1991 gün ve 1996/6769 – 7173 sayılı kararı).
Somut olayda davacının sadece senaryo yazarı olduğu ve yazmış olduğu senaryoda yer alan “Balkız, Kara, Sivri, Örgülü, Dede-Bilgecan, Kirpi-Prenses, Balkızın Annesi, Sinek, İnatçı, Tomurcuk, Kısa-Huysuz, Uzun, Karavezir” çizgifilm karakterlerini oluşturduğu, ancak söz konusu karakterlerin grafik görünümlerinin başkalarınca oluşturulduğu ve davacının çizgi film grafikleri ve görüntüleri üzerinde bir hakkının bulunmadığı, bu durumda davacı tarafından senaryo yazımı sırasında oluşturulan edebi karakter adlarının ancak FSEK 83. maddesi kapsamında eser alametleri kapsamında korunabileceği anlaşılmaktadır.
Eserden doğan mali haklar, bir kere devredildikten sonra, gerek eserin ad ve alametleri, gerekse o eserin bir parçası olan anlık görüntüler veya FSEK 4/1 f. – 8 anlamında eser tiplemeleri gibi eserin bölünmez parçalarına (mütemmim cüz) dayalı mali hakların devredilmediği söylenemez. O halde, yasal yoldan mali hakları devrolunan eserin kullanılması çerçevesinde, eserden doğan alametin ve tiplemelerin kullanımının da hukuka uygun kabul edilmesi gerektiği halde, Mahkemece, davacının, davaya konu eserin tipleme kullanımından doğan hakkını devretmediği gerekçesiyle ve FSEK 52. maddesine yanlış anlam verilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış ve bu sebeple kararın temyiz eden davalılar lehine bozulması gerekmiştir.
2- Mahkemece, davacı senaryo yazarının, dava konusu çizgi filmin 12. bölüm itibariyle yayınlanan bölüm jeneriklerinde, adının senarist olarak kullanılmasının, haksız olduğu gerekçesiyle manevi tazminata karar verilmiş ise de; eserin bir bütün olarak kabulü ile bir kısmında senaryo yazarlığı yapan kişinin adının kullanılmasında hukuka aykırılık bulunmadığına ve davacının yarattığı ve mali haklarını devrettiği eserin adı ile alameti niteliğindeki tiplemelerinin hukuka uygun kullanımının devamı nedeniyle, senaryo yazarı olarak adının kullanılması hukuka aykırılık değil uygunluk sebebi olduğu halde hatalı gerekçeyle manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmamış hüküm bu nedenle davalar yararına bozulması gerekmiştir.
3- Kabule göre; bir eserin kendisi değil de eserden doğan tiplemenin, 3. kişiler tarafından haksız olarak kullanılması halinde, Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre FSEK 83. madde doğrultusunda, ancak haksız rekabetten doğan tek katı tazminat talep edilebilecek iken tek başına eser niteliği bulunmayan tiplemelerin kullanımına, eserden doğan hak ihlali vasfı yüklenerek FSEK 68. maddesi uyarınca tazminat hükmü kurulması doğru olmamış, kararın bu nedenle de davalılar yararına bozulması gerekmiştir.
4- Bozma sebep ve şekline göre; davalıların yukarıdaki bentler dışında kalan sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1), (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalılar yararına BOZULMASINA, (4) numralı bentte açıklanan nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 25/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.