Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/4124 E. 2020/1610 K. 18.02.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4124
KARAR NO : 2020/1610
KARAR TARİHİ : 18.02.2020

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 04/12/2015 gün ve 2014/259-2015/904 sayılı kararı bozan Daire’nin 05/02/2018 gün ve 2018/16 – 2018/748 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 2007 yılında davalıya verdiği taşıma hizmetinin karşılığı düzenlenen faturalardan devreden alacağı ve 10.07.2008 tarihli fatura alacağı için icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itirazının haksız ve yersiz olduğunu ileri sürerek itirazın iptalini ve icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin kayıtlarında yapılan incelemeye göre davacı şirkete bir borcunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya ve tüm dosya kapsamına göre, davalının 2007 yılında 191.160 TL tutarında 6 adet fatura aldığı, karşılığında verdiği 3 adet çekin vadelerinde ödendiği, 2008 yılında aldığı 3.000 TL tutarındaki fatura bedelinin ise bankadan havale edildiği, davalı tarafından 191.600 TL’nin nakten ödendiğine ilişkin tutanak sunulduğu, altında davacı şirket yetkilisinin imzasının bulunduğu, şirket yetkilisinin kısıtlı olması sebebiyle isticvap edilen vasinin belgedeki imzanın şirket yetkilisine ait olduğunu beyan ettiği, ancak yazıların sonradan doldurulduğunu ve para alınmadığını belirttiği, davalının 191.160 TL tutarındaki faturalardan kaynaklanan bir borcunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine, davacının takip konusu alacağın %40’ı oranında icra inkar tazminatı ile mahkum edilmesine dair verilen karar davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizce bozulmuştur.
Bu kez davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 38,50 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 477,45 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 18/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.