Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/3922 E. 2019/5570 K. 18.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3922
KARAR NO : 2019/5570
KARAR TARİHİ : 18.09.2019

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 25/05/2017 tarih ve 2016/259 E- 2017/266 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 03/05/2018 tarih ve 2017/1643 E- 2018/480 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, 6100 sayılı Kanun’un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı şirketin “DOĞA” esas unsurlu tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının “NATURA CITY” ibaresinin tescili için diğer davalı Kuruma başvurduğunu, 2015 45079 sayılı başvuruya yapılan itirazın nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysaki davacının çok çeşitli sektörlerde “DOĞA” ibareli markalarını yoğun biçimde kullandığını, faaliyet gösterdiği her sektörde bu markaların davacı ile özdeşleştiğini ve seri marka niteliği kazandığını, başvuru ile davacı markaları arasında iltibasa yol açacak derecede benzerlik bulunduğunu, başvurunun davacının seri markalarından biri olarak algılanacağını, ayrıca davalı …’in davacı şirket bünyesinde uzun yıllar CEO olarak çalıştığını, görevi sona erdikten sonra da kötü niyetli olarak davacı şirketler grubu ile ilişkisi devam ediyormuş izlenimi uyandıracak şekilde faaliyetlerde bulunduğunu, davalının daha önce de 2015 52644 başvuru numarası ile “DOĞA CITY” esas unsurlu marka müracaatı yaptığını, yapılan itiraz üzerine “DOĞA CITY” ibareli marka başvurusunun TPMK tarafından reddedildiğini, bu defa da dava konusu başvuruda bulunmasının kötü niyetli olduğunu ileri sürerek YİDK’in 2016-M-4350 sayılı kararının iptaline ve tescil edilmesi halinde davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı kurum vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 2015/45079 sayılı “NATURA CITY” ibareli dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik ve iltibas tehlikesinin bulunmadığı, davacının aynı KHK’nın 8/4 maddesi kapsamındaki tanınmışlığının “DOĞA KOLEJİ BİR DOĞA NESLİ YETİŞİYOR BAŞARI=DOĞA” markası ile sınırlı olduğu, ancak marka işaretleri arasında benzerlik bulunmadığından 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesinin somut olayda uygulanma imkanının bulunmadığı, davalı başvurusunun kötü niyetle yapıldığının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili istinaf etmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 18/09/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.