Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/3861 E. 2019/395 K. 16.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3861
KARAR NO : 2019/395
KARAR TARİHİ : 16.01.2019

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada … 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 03/10/2017 tarih ve 2017/204 E. – 2017/173 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nce verilen 07/06/2018 tarih ve 2018/182-2018/643 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalıdan tahsil edilemeyen alacak için … Asliye Hukuk Mahkemesi 5. Sivil Hukuk Dairesi’nde dava açıldığını, davalının 46.062,29 Euro anaparayı 09/10/1998 tarihinden itibaren işleyecek % 4 faizi ile birlikte davacılara ödemesine hükmedildiğini, ayrıca 2.216,60 Euro yargılama masrafının da temel faiz oranına ek olarak işleyecek %5 faiziyle birlikte ödenmesine hükmedildiğini, bu kararın … Cumhuriyeti’nde davalıyı temsil eden vekiline tebliğ edildiğini ve kesinleştiğini ileri sürerek, … Asliye Hukuk Mahkemesi 5. Sivil Hukuk Dairesi’nin 12/10/2006 tarih ve 5 O 232/05 dosya nolu kararı ile masraflar tespit kararının tenfizini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, konunun Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girdiğini, ilamın Türk kamu düzenine aykırı olduğunu, kesin yetki kuralının ihlal edildiğini, yabancı mahkemece kararın gıyapta verildiğini, müvekkilinin savunma hakkına uyulmuş olması şartının sağlanmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, tenfize konu yabancı mahkeme kararının aslının ve onaylı tercümesinin sunulduğu, davalının yabancı mahkemeye usulüne uygun olarak çağrıldığı, kararın usulüne uygun tebliğ edildiği, MÖHUK’nun 54/1-ç maddesine aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, yerel mahkemenin davanın kabulü yönündeki kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davalı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde ileri sürdüğü tüm istinaf sebepleri yerinde olmadığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 16/01/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.