Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/3832 E. 2019/5581 K. 18.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3832
KARAR NO : 2019/5581
KARAR TARİHİ : 18.09.2019

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 23.02.2018 tarih ve 2016/787-2018/141 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı, İstanbul Ticaret Odası’na kayıtlı işyerini 2011 yılında kapatmak zorunda kaldığını, tüm sözleşmelerini feshederek kapanış işlemlerini tamamladığını ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayınlandığını ancak işyerini kapatmış olmasına rağmen aleyhine icra takibi başlatıldığını, bir takım ilgililerce işyerinin kapatılmış olması dikkate alınmayarak aleyhine dürüstlük kuralına aykırı işlemler uygulandığını ileri sürerek, dürüstlük kuralına aykırı olarak haksız rekabet sonucu meydana gelen maddi durumun ortadan kaldırılmasına, beyanların düzeltilmesine ve tecavüzün önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, davacı tarafından işyerini kapattığına dair müvekkiline yapılmış hrhangi bir başvuru ve bildirim bulunmadığını, bu hususta delil sunulmadığını, davacının 3 yıl üst üste aidat ödememesi nedeniyle levhadan silindiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkiline karşı dava açılmasını gerektirecek haklı bir sebep bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; TTK’da haksız rekabet teşkil eden hususların belirtildiği, davacı iddialarının hiç birinin bu kapsama girmediği, adliyelerde avukatlara ve taraflara tahsis edilmiş tüm yerlerin imhasının ve tüm vatandaşlara tahsis edilmesinin mahkemece hüküm altına alınmasının kanunen mümkün olmadığı, TTK’da böyle bir dava türünün mevcut olmadığı, dürüstlük kuralına aykırı haksız rekabet teşkil edecek hiçbir hususun tespit edilemediği, bu konuda davacının taleplerinin yerinde görülmediği, icra daireleri ve kamu kurumlarının yaptıkları işlemlerin yanlış oldukları ispatlanana kadar resmiyetini koruduğu gerekçesiyle davacının tüm talepleri bakımından davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 18/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.