YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3814
KARAR NO : 2019/5498
KARAR TARİHİ : 17.09.2019
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Edirne 1. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 08/05/2018 tarih ve 2015/643-2018/267 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı ve davalı vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı, mimar olduğunu, çizimlerini yaptığı 30 adet dubleks deniz evi villasında yapılacak değişikliklerin eser sahibi olması nedeniyle kendisinin iznine tabi olduğunu, ancak kendisinden izin alınmadan davalı mimara tadilat projesi çizdirildiğini, oysaki eserin kendisine ait olması nedeniyle eserde yapılacak tadilatı çizme ve ücretini alma hakkının da kendisine ait bulunduğunu, davalı hakkında icra takibine geçtiğini ancak davalının itirazı sonucu takibin durduğunu ileri sürerek, davalının takibe yönelik itirazının reddi ile takibin devamına ve % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin mevcut proje üzerinde değişiklik yapmadığını, sadece çatı planını çizdiğini, davacının mimari projeden kaynaklanan haklarını devrettiğini, bu nedenle bu proje ile ilgili olarak hak talep edemeyeceğini savunarak, davanın zamanaşımı ve esas yönlerinden reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu, bozma ilamı ve dosya kapsamına göre, davalı tarafça çizimi gerçekleştirilerek ilgili belediyeye sunulan çatı tadilat projesi ile 5846 sayılı FSEK’nin 22. maddesi kapsamında davacının daha önce meydana getirdiği ve yapı inşaat ruhsatı alınan projenin izinsiz işlendiği, ondan bağımsız bir proje niteliğinde olmadığı, yine bu tadilat projesinin yapı kullanımıyla ilgili zorunlu ihtiyaçtan kaynaklanan bir tadilat bulunmadığı, davacının projesine tecavüz niteliğinde olduğu, söz konusu bütünlüğü göze alındığında tek bir proje olarak değerlendirilmesi gerektiği, kanun maddesi gereğince mali hakları kullanma yetkisi eser sahibine ait olduğundan ihlal edilen çatı tadilat projesinden kaynaklı dava tarihi itibariyle mimarlık hizmet bedeli olarak tespit edilen bedelin üç katınındavacıya ödenmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, davanın 4.950,00 TL miktar yönünden itirazın iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, bu miktar üzerinden % 40 oranında icra inkar tazminatının davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davacı ve davalı vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, mimari projeye yapılan tecavüz nedeniyle uğranılan maddi zararın tazminine yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davacı, Edirne 2. İcra Müdürlüğü’ nün 2009/10056 E. sayılı dosyasından başlattığı icra takibinde, projesi kendisi tarafından yapılan Yıldız Sitesine ait 30 adet bina için kendisinden izin alınmaksızın çizilen tadilat projesinden dolayı FSEK’den doğan haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek her bir bina için 1.500,00 TL olmak üzere toplam 45.000,00 TL proje alacağının tahsilini talep etmiştir. Mahkemece dava kabul edilmiş, davalının temyiz başvurusu sonucunda kararın bozulmasına karar verilmiştir. Bozma öncesi verilen tahsil hükmünde FSEK’nın 68/3 maddesi gereğince 3 kat tazminata hükmedildiği ve bu kararı davacının temyiz etmediği gözetildiğinde davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Belirtilen sebeple, mahkemece FSEK 68/1 maddesine dayalı olarak bilirkişinin belirlediği asıl alacağın üç katı tutarında alacak belirlenerek bu miktar üzerinden itirazın iptaline karar verilmesi doğru olmamıştır.
3-Ayrıca davacının tazminat istemi yargılamayı gerektirip, alacak likid olmadığından İİK m 67 gereğince icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerekirken davalı aleyhine bu yönde hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no.lu bentte açıklanan açıklanan nedenle, davacının tüm davalının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerdeki nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 17/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.