Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/3588 E. 2018/6636 K. 24.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3588
KARAR NO : 2018/6636
KARAR TARİHİ : 24.10.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 30/06/2016 tarih ve 2014/56-2016/356 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline gönderilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili firma tarafından işletmelerinde kullanılan araçların Birlik Sigorta bünyesinde sigortalandığını, müvekkili şirkete ait tekerlekli yükleyicinin 09/04/2009 tarihinde yükleme esnasında kollarından sol taraftakinin kırıldığını, müvekkili şirketin başvurusu üzerine gerekli işlemlerin başlatıldığını, ancak gerekli parçaların … dışından geleceği ve bu nedenle tamir işinin çok uzun bir süre alacağının müvekkili şirkete bildirdiğini, aynı sorunun normal kaynak ile giderilebileceğinin ancak sigorta şirketinin böyle bir çözümü sigorta poliçesi kapsamında kabul etmeyeceğinin müvekkili şirkete bildirdiğini, Birlik Sigorta yetkililerinin olaya ilişkin olarak rapor tuttuklarını ve bahse konu arızanın … yapılan kaynak nedeniyle vuku bulduğunu iddia ettiğini ve bu nedenle müvekkili şirketin zararını tazmin etmeyeceklerini bildirdiklerini ileri sürerek müvekkili şirkete ait yükleyicinin arızalanması nedeniyle oluşan zararın ödenmeyen kısmına karşılık olarak 47.383 TL’nin fatura tarihi olan 17/06/2009 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile beraber tarafına ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, öncelikle yetki ve görev itirazında bulunduklarını, zira genel yetki uyarınca davanın Genel Müdürlüklerinin bulunduğu … Asliye Ticaret Mahkemesinde açılmasının gerektiğini, dolayısıyla açılan davanın yetki noktasında reddinin gerektiğini, yine dava konusu olayın 07/05/2009 tarihinde meydana geldiğini, anılan ek davanın ise 2014 yılı içerisinde açıldığını, bahse konu alacağın ilgili kanun hükümleri gereğince zamanaşımına uğradığını, esasa girilmeden zamanaşımı yönünden reddinin gerektiğini, davaya konu hasarın 07/05/2009 tarihinde müvekkili şirkete bildirildiğini, başvuru neticesinde hasar ile ilgili araştırma yapan müvekkili şirketin konu hakkında düzenlenen ekspertiz raporuna binaen hasar bedelini reddettiğini, zira … kaynak onarımına bağlı olarak makinenin tek taraflı olarak yüke bindiğini, oluşan kasıntı neticesinde ikinci hasar meydana geldiğini, davacı yanın iddia ettiği ve mahkemece tayin edilen bilirkişilerin belirttiği gibi ikinci hasarın ilk hasardan bağımsız olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; asıl alacak davasının görüldüğü mahkemenin 2014/331 esas sayılı dosyasında bilirkişinin davacının nihai olarak toplam alacak miktarını 50.689,05 TL olarak hesapladığı, bu dosyada verilen kararın kesinleştiği gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, sigorta akdine dayalı olarak hasar bedelinin tazmini istemine ilişkin olup davalı süresinde zamanaşımı definde bulunmuştur. Davacı, davalının sigortaladığı, makinada hasar meydana gelmesi nedeniyle 07/05/2009 tarihinde hasarın ödenmesi için davalı … şirketine ihbarda bulunmuştur. Davalı … şirketinin ödeme yapmaması nedeniyle 17/06/2010 tarihinde … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde kısmi dava açmış ve hasar bedelinden fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak suretiyle 10 bin TL talep etmiştir. Bakiye hasar bedeli için işbu davayı ise 17/01/2014 tarihinde açmıştır. Davada uygulanması gereken 6762 sayılı …’nın 1268. maddesi gereğince, sebepsiz yere ödenmiş bulunan primin veya sigorta bedelinin geri alınması alacakları dahil sigorta mukavelesinden doğan bütün mutalebeler, 2 yılda müruruzamana uğrar. Açılan ilk dava kısmi dava olup alacağın tamamı için zamanaşımını kesmediğinden ve zamanaşımını kesen başkaca bir sebepde bulunmadığından davalının zamanaşımı defiinin alacağın muaccel olduğu ve işbu davanın açıldığı tarih göz önüne alınarak değerlendirilmesi gerekirken yanlış ilkeden hareketle zamanaşımı def’inin reddiyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 24/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.