Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/3566 E. 2018/6979 K. 13.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3566
KARAR NO : 2018/6979
KARAR TARİHİ : 13.11.2018

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 04/03/2015 gün ve 2011/419 – 2015/187 sayılı kararı bozan Daire’nin 15/02/2016 gün ve 2015/7430 – 2016/1462 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, davalı tarafça, müvekkilinden … . Noterliği’nin 20/06/2011 tarih 9631 yevmiye no’lu ihtarnamesi ile talep edilen bedelin …’nın 99 maddesi gereğince zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin 27/03/2000 tarihinde davalı tarafın B tipi acentesi olarak çalıştığını, sözleşmenin davalı tarafça … 12. Noterliği’nin 06/07/2006 tarih … yevmiye no’lu fesihnamesi ile feshedildiğini, bunun üzerine müvekkilinin …’nın 131/2. maddesi gereğince davalı şirkete 31/12/2006 tarihi itibariyle borcunun olup olmadığı konusunda iadeli taahhütlü ihtar keşide ettiğini, davalı tarafça gönderilen 06/02/2007 tarihli cevabi yazıda 250,00 TL borç olduğunun bildirildiğini, müvekkilinin kalan bakiye borcu 28/02/2007 keşide tarihi … ait … seri no’lu çek ile ödediğini, müvekkilinin teminatın fekki için davalı tarafa başvurduğunu, bunun üzerine davalının müvekkilinin babası … ‘a … 12. Noterliği’nin 21/03/2008 tarih … yevmiye no’lu vekaletnamesini vererek ipoteğin fekkini sağladığını, bu durumun 31/12/2005 – 31/12/2006 tarihleri arasında müvekkilinin borcunun kalmadığının ispatı olduğunu, davalı şirketçe borcu olmadığı halde borç çıkartıldığını, müvekkilinin davalı tarafa her hangi bir borcunun bulunmadığını savunarak davacı tarafça talep edilen 20.845,41 TL’lik borcunun bulunmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, usulüne uygun tutulan davalı ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu davalının davacıdan 21.230,98 TL alacağı olduğunun belirlendiği, yalnızca zamanaşımı iddiası ileri sürülerek menfi tespit davası açılamayacağı, zamanaşımının alacaklı tarafından açılacak bir dava veya takipte def-i olarak ileri sürülebileceği gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine karar Dairemizce bozulmuştur.
Davalı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 14,00 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 314,79 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 13/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.