Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/3367 E. 2019/4774 K. 24.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3367
KARAR NO : 2019/4774
KARAR TARİHİ : 24.06.2019

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 13/04/2017 tarih ve 2016/234 E. – 2017/165 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 29/03/2018 tarih ve 2017/1498-2018/354 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 99/003860 sayılı “K” ibareli tanınmış markanın sahibi olduğunu, davalı adına tescilli olan 2006/27348, 2006/19055, 2006/41825, 2007/30414, 2007/43805, 2008/33081, 2009/11944, 2009/16423, 2009/00813, 2009/00815, 2009/00817, 2008/73971, 2009/00818, 2008/73794, 2009/00814, 2009/00816, 2009/00812, 2009/36784, 2009/14812, 2009/00819, 2009/08716, 2009/08717, 2009/54090, 2009/50360, 2009/50301, 2009/50302, 2009/50916, 2009/50914, 2009/54142, 2009/54143, 2009/50901, 2009/54140, 2009/65381, 2009/62141, 2009/66214, 2009/62206 sayılı toplam 36 adet markanın, 5 yıl süreyle kesintisiz kullanılmadığını ve müvekkilinin markası ile de iltibas teşkil ettiğini ileri sürerek 556 sayılı KHK’nın 14. ve 42 maddelerince tüm tescil edildiği sınıflar itibariyle markaların hükümsüzlüğünü ve TPMK kayıtlarından terkin edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu markaların Türkiye’de kendisi için, ihracat amacıyla üretilen ürünler ile bu ürünlerin ambalajlarında kullanıldığı, davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığı, KHK 8. maddedeki ihtimallerin bulunmadığı savunmasıyla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davanın dayanağını teşkil eden 556 sayılı KHK’nın 14. maddesinin iptal edilmiş olması nedeniyle davanın konusunun kalmadığı ve dava konusu markaların tescil tarihine göre 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesine dayalı iltibas teşkil ettiği gerekçesiyle iptal talebi yönünden de dava konusu markaların tescil tarihlerinden itibaren, dava tarihi itibariyle her biri yönünden 5 yıllık dava açma süresinin geçmiş olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 24/06/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.