Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/3295 E. 2019/4921 K. 26.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3295
KARAR NO : 2019/4921
KARAR TARİHİ : 26.06.2019

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 22/02/2018 tarih ve 2015/1265-2018/154 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan hisse devri ve sulh sözleşmeleri gereği davalıların üstlendiği yükümlülüklerin ifası sırasında, davalılarca nakdi sıkıntılar yaşandığından yapılması gereken ödemelerin daha sonra kendilerine rücu edilmesi kaydı ile müvekkili tarafından yapılmasının talep edildiğini, davacı tarafından davalılar adına bir takım ödeme ve harcamalar yapıldığını, ancak davalıların bunları müvekkiline ödemediğini, bunun üzerine takip başlattıklarını, davalı borçluların itirazı üzerine takibin durduğunu, davalı ….’nin müvekkilinin kendileri yerine yaptıkları ödeme ve harcamalardan sorumlu olduklarını 04/05/2010 tarihli yazı ile kabul ettiğini, diğer borçluların garantör sıfatı ile sorumlu olduklarını ileri sürerek; itirazın iptaline, takibin devamı ile kötü niyetle takibe itiraz eden davalıların % 20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, taraflar arasında yapılan sözleşmelerde ihtilaf halinde “tahkim” yoluna gidileceğinin düzenlendiğini, Londra’daki tahkimin münhasır yetkisinin kabul edildiğini, davacının sunduğu ödeme belgelerini davalı …. yetkilisinin borcu ödeyip düzenlediğini, borca ilişkin delil sunulmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemeci uyulan bozma ilamı, iddia, bavunma ve tüm dosya kapsamnıa göre, Birleşik A.Ş. ile davacı arasındaki ibra gereği borçtan yalnızca BirleşikA.Ş. nin sorumlu tutulabileceği gerekçesiyle Birleşik A.Ş. aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile itirazın kısmen iptaline, takibin 416.499,36 TL asıl alacak, buna ilişkin 45.906,21 TL işlemiş faiz olmak üzere takibin toplam 462.405,57 TL üzerinden ve sadece asıl alacağa takip tarihinden itibaren takip talebinde bildirilen faiz oranı ile faiz uygulanmak suretiyle; takibin yabancı para ile ilgili kısmının ise 28.075,90 USD alacak ve buna 2.266,46 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 30.342,39 USD üzerinden ve sadece asıl alacağa takipten itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a hükmü gereğince belirlenen faiz oranı ile tahsili şeklinde devamına, 469.574,13 TL üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalı … AŞ’den alınıp, davacılara verilmesine, diğer davalılar bakımından davanın husumetten reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davalılar ile davalı arasında akdedilen 30.07.2008 ve 16.02.2010 tarihli sözleşmeler ve davalılardan …. tarafından verilen, 04.05.2011 tarihli taahhütten doğan alacağa ilişkin yapılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Mahkemece, yazılı şekilde karar verilmiş ise de dosya kapsamından, dava konusu borcun kaynağının, 30.07.2008 tarihli hisse devir sözleşmesi, 16.02.2010 tarihli sulh sözleşmesi ve ek metinleri olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, 30.07.2008 tarihli yabancı dilde hazırlanmış sözleşmenin Türkçe tercümesinin dosyaya kazandırılması, taraflar, edimler ve devir masraflarının kime ait olduğuna ilişkin hükümlerin, yine sulh sözleşmesi ve ek metinlerle birlikte değerlendirilerek, davalı …. adına yapılan ödemeden diğer davalıların da sorumlu olup olmadığı belirlenip, oluşan sonuca göre bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı karar verilmesi doğru görülmeyip bozumayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı taraf lehine BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 26/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.