Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/3269 E. 2019/4770 K. 24.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3269
KARAR NO : 2019/4770
KARAR TARİHİ : 24.06.2019

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 15.02.2018 tarih ve 2016/499-2018/129 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, Nakliyat Abonman Sigorta Poliçesi ile sigortalanan Eldor Elektronik ve Plastik Malzemeleri Üretim Tic ve Ltd. Şti.’ye ait endüksiyon bobini cinsi emtianın Romanya’ dan Türkiye’ye nakliyesinin davalı şirket tarafından üstlenildiğini, emtiaların davalı firmanın sorumluluğu altında taşınmak üzere 17.01.2012 tarihinde araca tam ve sağlam olarak yüklendiğini, 24.01.2012 tarihinde alıcı sigortalı firmaya ulaşan emtiaların tesliminde hasarlı olduklarının tespit edildiğini, CMR belgesi üzerine “hasar” notu düşüldüğünü, hasardan davalı taşıyıcının sorumlu olduğunu, fatura ve yapılan tespitlerle 13.787,32 TL sigortalı zararının tanzim edildiğini, davalıdan rücu için icra takibi başlattıklarını, takip dosyasına itiraz edildiğinden takibin durduğunu ileri sürerek haksız yapılan itirazın iptali ile icra takibinin devamına, alacağın %40’ından az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, emtianın yükleme öncesinde hasarlı olduğunu, hasarın meydana gelmesinde sorumluluklarının bulunmadığını, hasarın nerede ve nasıl oluştuğunun ispat yükünün davacı … şirketine ait olduğunu, gönderici firmanın yaptığı ambalajlamanın usulüne uygun olmadığını, ambalajlamadan kaynaklanan hataların olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, iddia, savunma, toplanan deliller, benimsenen ek bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre 1.260 adet kullanılmaz hasarlı hurdaya çıkan bobin sac demir malzemenin piyasa ederinin hesaplanarak bulunan 1.070,26 TL sovtaj bedelinin mahsubu ile 12.717,06 TL asıl alacak bakımından itirazın kısmen iptali ile takibin asıl alacak bakımından devamına, takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, %20 oranında icra inkar tazminatına, işlemiş faiz talebiyle fazla istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz etmiştir.
1-) Dairemizin 2015/10123 Esas, 2015/13747 Karar sayılı ve 21/12/2015 tarihli bozma ilamının (1) numaralı bendinde, iki nolu bent nazara alındığında “…sair temyiz itirazları yerinde değildir.” denilmesi gerekirken “sair” ibaresi yerine “tüm” ibaresinin kullanılması sonuca etkili olmayan maddi hata niteliğinde olduğundan, öncelikle söz konusu maddi hatanın düzeltilmesi gerekmiştir.
2-) Taraf vekillerinin temyiz itirazlarına gelince, dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının tümüyle reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle Dairemizin 2015/10123 Esas, 2015/13747 Karar sayılı ve 21/12/2015 tarihli bozma ilamının (1) numaralı bendinin son satırındaki “tüm” ibaresinin metinden çıkarılarak yerine “sair” ibaresi yazılmak suretiyle maddi hatanın düzeltilmesine, keyfiyetin Dairemizin mezkur bozma ilamının altına dercedilmesine; (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 650,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 24/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.