Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/3260 E. 2019/4509 K. 17.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3260
KARAR NO : 2019/4509
KARAR TARİHİ : 17.06.2019

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 14/04/2017 tarih ve 2009/153 E. – 2017/266 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nce verilen 12/04/2018 tarih ve 2018/664-2018/354 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ticari faaliyetine devam ederken davalı bankadan hesap açtırıp pos cihazı aldığını, ticari faaliyetini sona erdirip hesabını kapattırdığını, ancak bankalardaki para miktarının umduğunun çok altında olması nedeniyle yaptığı araştırmada yazılı talimatı ve vekaletnamesi olmadığı halde imzasının taklit edilerek hesabından para çekildiğini öğrendiğini, davalı bankanın müvekkilinin talimatı dışında özen yükümlülüğüne aykırı olarak hesaptan para çekilmesine izin verdiğini, davalı banka personelinin talimatın müvekkiline ait olup olmadığını irdelemediğini, müvekkilinden herhangi bir teyit alınmadığından ağır kusurunun bulunduğunu ve müvekkilinin uğradığı zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek asıl davada 10.000,00 TL’nın avans faiziyle tahsiline ve birleşen davada 122.210,00 TL’nın avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı ile müvekkili banka arasında üye iş yeri sözleşmesi imzalanıp, davacıya pos cihazı tahsis edildiğini, sözleşme gereğince düzenli olarak hesap özetinin gönderildiğini, davacının hesap özetlerine herhangi bir itirazının bulunmadığını, savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davalı banka nezdinde bulunan iş yerinin hasılatının toplandığı ticari hesabındaki işlemlerden haberdar olmamasının mümkün olmadığı, davacıya ait olmadığı tespit edilen 44 adet talimattaki imzanın davacının iş yerine ait şubelerinin açılış ve kapanışına ilişkin dilekçe altındakimzalarla uyumlu olduğu, hesaptaki son işlem tarihinin 25/10/2006 olmasına rağmen davacının 2008 yılına kadar herhangi bir itirazda bulunmaması, itiraza uğrayan işlemler arasında büyük meblağlar bulunması ve bu işlemlerin bazılarından sonra davacının bizzat işlem yapmasına rağmen herhangi bir ihtirazi kayıt koyulmaması karşısında, işlemlerin usulsüzlüğünün ileri sürülmesinin hayatın olağan akışına ve TMK’nın 2. maddesine aykırı olduğu, davacının dava konusu işlemlere icazet verdiğinin kabulünün gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince ilk derece mahkemesinin asıl ve birleşen davanın reddi yönündeki kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, alınmadığı anlaşılan 88,80 TL temyiz ilam harcı ile 218,50 TL temyiz başvuru harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davacıdan alınmasına, 17/06/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.