Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/3258 E. 2019/4821 K. 25.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3258
KARAR NO : 2019/4821
KARAR TARİHİ : 25.06.2019

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 13/07/2017 tarih ve 2016/1017 E-2017/574 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nce verilen 05/04/2018 tarih ve 2017/1095 E- 2018/329 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında 24/07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir sözleşmesi yapıldığını, sözleşmenin 7.4. maddesine göre dağıtım faaliyetinin TEDAŞ tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğunun TEDAŞ’a ait olduğunu, yine aynı sözleşmenin 7.6 maddesinde sözleşmenin imza tarihinden önce Dağıtım Tesisleri ile Dağıtım Tesisleri’nin işletilmesinden kaynaklanan her türlü hukuki ve cezai sorumluluğun TEDAŞ’a ait olduğunu, bu kapsamda dağıtım faaliyetinin TEDAŞ tarafından yürütüldüğü dönemde işçi…’un 23/05/2001 tarihinde meydana gelen iş kazasında ölümü nedeniyle hak sahiplerine ödenen tazminatın rücuan tahsili talebiyle SGK Başkanlığınca davalı Gaziantep TEDAŞ Müessese Müdürlüğü aleyhine Nizip Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2007/671 esas sayılı dosyası üzerinden 04/12/2007 tarihinde açılan tazminat davasının yargılaması sonunda davanın kabulüne karar verildiğini, bu hükmün Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 21/06/2012 tarih ve 2012/10017 esas 2012/12125 karar sayılı kararı ile onanarak kesinleştiğini, bu ilamın Gaziantep 6. İcra Müdürlüğü’nün 2010/2666 esas sayılı takip dosyası üzerinden takibe konması üzerine müvekkilinin 106.508,63 TL’yi ödemek zorunda kaldığını belirterek bu miktarın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, ödemenin yapıldığı yıl göz önüne alındığında, alacağın zaman aşımına uğradığını, davacı şirketteki hisselerinin Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nca hisse devir sözleşmesi kapsamında özelleştirildiğini, gerek ihale şartnameleri gerek İHDS hükümlerine göre davacının geriye dönük alacak talebinde bulunamayacağını, devir tarihi itibariyle borç ve alacak devri yapıldığını, rücuya tabi olduğu öne sürülen olayın kendilerine ihbar edilmediğinden faiz ve diğer giderlerden sorumlu tutulamayacaklarını belirterek davacının talebinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirtedek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında 24.07.2006 tarihinde imzalanan İHDS öncesinde TEDAŞ’ın dağıtım hizmeti kapsamında üçüncü kişiye 06.06.2006 tarihinde zarar verildiği, bu zarara ilişkin davanın ve takibin TEDAŞ aleyhinde başlatıldığı, bu nedenle davacının davayı ve takibi bildirim yükümlülüğü bulunmadığı, ilamdan kaynaklanan tüm borcun davacı tarafından icra dosyasına 10.08.2012 tarihinde ödendiği, İHDS’nin 9.4 maddesi gereğince hisse devir tarihinden önceki döneme ilişkin olarak İHDS’deki hükümlerin saklı tutulduğu, bu nedenle davacının ödediği bedeli davalıdan ödeme tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte talep edebileceği gerekçesi ile davanın kabulü ile 106.508,63 TL’nin 10.08.2012 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 5.456,60 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 25/06/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.