Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/3248 E. 2019/878 K. 06.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3248
KARAR NO : 2019/878
KARAR TARİHİ : 06.02.2019

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ …. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … 8. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 29/…/2016 tarih ve 2015/933 Esas, 2016/1000 Karar sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nce verilen 05/04/2018 tarih ve 2017/965-2018/330 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında …/07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi (İHDS) akdedildiğini, daha önce davalı tarafından yürütülen elektrik dağıtım ve perakende satış işinin İHDS’nin imzalanmasından bu yana müvekkili tarafından yerine getirildiğini, davalı … tarafından faaliyetlerin yürütüldüğü 2006 yılında davalı … lehine arazi üzerindeki irtifak hakkının kaldırılması için dava dışı . .. tarafından ödenen bedelin tahsili için davalı aleyhine … 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/98 Esas sayılı dosyası üzerinden dava açıldığını, daha sonra müvekkil şirket tarafından takip edildiğini, bu davanın kısmen kabulüne, 81.530,58 YTL’nin 07/03/2006 tarihinden itibaren yasal faizi ile … Elektrik Dağıtım A.Ş.’nden tahsiline karar verildiğini ve temyiz üzerine kesinleştiğini, bu ilamın icra takibine konması sonucu …/01/2011 tarihinde 141.786,45 TL ödeme yaptığını, ayrıca temyiz ve karar düzeltme harç ve masrafları olarak 5.223,40 TL ödediğini, bu bedelin 7 gün içerisinde ödenmesi için ihtarname çıkartıldığını, davalıya 08/01/2014 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen bedelin ödenmediğini ileri sürerek 147.009,85 TL’nin …/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, devre esas bilanço belirlendiğini, geçmişe yönelik borç ve alacak işlemlerinin kesinleştirildiğini, ihale şartnamesinin 22. maddesinin d, f, p bentleri ile 9. maddesinin … ve 4. bentleri uyarınca da davacının talepte bulunamayacağını, yapılan ödemenin…’ın hisselerinin % 100’ünün davalıda bulunduğu tarihte yapıldığını, İHDS’nin 7. maddesinin alt bentleri incelendiğinde hisse devir protokolünün tamamlanmasından önce tamamlanmış dosyaların bu kapsamda olmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere İHDS uyarınca davalının açılan davaları …’a derhal bildirmesi gerektiğini, bu yükümlülüğünü yerine getirilmemesi nedeniyle de faiz ve icra giderlerine ilişkin giderleri talep edilemeyceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince ve tüm dosya kapsamına göre, davacının İHDS’nin 7…. maddesi gereğince dayanak dava dosyasındaki davayı …’a ihbar etmediğinden davalının sadece dayanak ilamdaki 81.530,58 TL asıl alacak ve bu alacağa ilamda belirtilen 07/03/2006 tarihinden
karar tarihine kadar işlemiş ….279,… TL yasal faiz, ilamdaki 7.622,44 TL ilam vekalet ücreti, 1.592,91 TL yargılama gideri ve ….297,95 TL bakiye harç olmak üzere toplam 113.323,07 TL talep edebileceği, ayrıca 20,00 TL temyiz posta masrafı, 70,00 TL temyiz posta masrafı, 1.177,20 TL temyiz harcı, 38,20 TL karar düzeltme harcı ve ….733,00 TL onama harcı olmak üzere 5.038,40 TL temyiz karar düzeltme harç ve masraflarını talep edebileceği, İHDS gereğince davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 118.361,47 TL’nin …/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesinin davanın kısmen kabulü yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 6.063,27 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 06/02/2019 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Enerji sektöründeki özelleştirmelerin 4046 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde … Başkanlığı tarafından gerçekleştirileceği 4628 sayılı Yasa ile düzenlenmiş, 02.04.2004 tarih ve 2004/22 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu Kararı ile … özelleştirme kapsam ve programına alınmış, davacı şirketinde dahil olduğu 20 şirket, Türkiyedeki dağıtım bölgelerinde dağıtım lisansına sahip olarak 01.03.2005 tarihi itibariyle sermayesinin tamamı …’a ait olmakla birlikte, …’tan ayrı birer tüzel kişiliğe sahip olarak faaliyete başlamıştır.
… tarafından 20 adet dağıtım şirketi kurulduktan sonra herbiri ile ayrı ayrı ….07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi imzalanmıştır.
Davacı şirket, tüm hisseleri davalı …’a ait olmak üzere 29/05/2013 tarihine kadar faaliyet göstermiş, bu süreçte özelleştirme işlemleri yürütülmüş, özelleştirmenin tamamlanmasıyla birlikte davacı şirketin hisselerinin tamamı … Elektrik Dağıtım A.Ş.’ye devredilerek 29/05/2013 tarihli hisse satış sözleşmesi akdedilmiştir.
Dava konusu ödeme, davacıya ait hisselerin tamamının kamuya ait olduğu, 29/05/2013 tarihli hisse satış sözleşmesinden önce yapılmıştır.
Özelleştirme aşamasında 29/05/2013 tarihinde…tarafından düzenlenen ve beyan edilen devre esas mizan kayıtları temel alınarak “devre esas” bilanço düzenlemeleri yapılmak suretiyle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemleri kesinleştirilmiş olup dava konusu ödeme bilançoda yer almaksızın işlemler ikmal edilmek suretiyle…’ın özel sektöre devri gerçekleştirilmiştir.
Bu halde, devre esas bilanço düzenlemeleri yapılmak suretiyle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemleri kesinleştirildiğinden, davalı …’tan geçmiş döneme ilişkin herhangi bir talepte bulunulamaz.
Keza, 29/05/2013 günlü Hisse Satış Sözleşmesi’nin 9…. maddesinde de “alıcının, basiretli bir tacir gibi davranmak suretiyle” …. şirketlerin sözleşme tarihi itibariyle mevcut ve fiziki durumunu bilerek hisseleri devir ve teslim aldığı, şirketler hakkında kendisine verilen bilgilerin gerçek durumu yansıtmadığı veya benzer iddiaları ileri süremeyeceği, hisselerin devrinin gerçekleşmesinin ardından, ayıba ve zapta karşı tekeffül hükümleri başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında herhangi bir fiili veya hukuki nedene dayanarak talepte bulunamayacağı …” hükmü karşısında da davalının sorumluluğundan söz edilmesi mümkün değildir.
Diğer taraftan 29/05/2013 günlü sözleşmenin 9.4 maddesinde düzenlenen “şirketlerde yapılmış olan her türlü işlemden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerden, kayıtlara intikal etmemiş olsa dahi şirketlerin sorumlu olduğu, bu hususlarda alınmış karar ve yapılmış sözleşmelerle ilgili olarak alıcının ve şirketlerin idare ve …’ı ilzam edecek hiçbir başvuru ve rücu hakkı bulunmadığı” hükmü de davalının sorumluluğunun olmadığını göstermektedir.
Ayrıca, özelleştirme sürecinde, taraflarca takip edilen dosyalara ilişkin listeler hazırlanarak tesbit tutanakları düzenlenmiş olup, dava konusu ödemeye ilişkin dava ve icra dosyası bu tutanaklarda yer almamaktadır.
Hisselerin tamamının kamuya ait olduğu 29/05/2013 tarihi öncesi, yapılan ödeme nedeniyle davacının (devir öncesi) ….07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’ne istinaden yine hisselerinin tamamı kamuya ait bulunan davalı …’tan dava konusu alacağı talep etmesi nasıl mümkün değil ise, 29/05/2013 tarihli hisse devir sözleşmesi ile tamamen el değiştiren davacının, kendisi tarafından yapılmayan ödemeyi, kesinleşen devre esas bilançolarda yer almaması nedeniyle davalıdan talep etmesi de hukuken mümkün değildir.
Aksi düşüncenin kabulü, davacı yönünden sebepsiz zenginleşme, davalı yönünden ise ikinci kez aynı parayı ödeme sonucu doğuracaktır.
Sonuç olarak, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ….07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi kapsamında bulunmaması nedeniyle 29/05/2013 günlü Hisse Satış Sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiğinden, 29/05/2013 günlü sözleşmeden önce gerçekleşen dava konusu ödemeden dolayı, 29/05/2013 sözleşmenin 9…. ve 9.4 maddeleri gereğince davalının sorumluluğu bulunmadığından dava reddedilmek üzere kararın bozulmasına karar verilmesi gerekirken, bu yöne ilişkin davalının temyiz isteminin reddine yönelik sayın çoğunluk görüşüne karşıyım.