Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/3247 E. 2019/4820 K. 25.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3247
KARAR NO : 2019/4820
KARAR TARİHİ : 25.06.2019

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 27/09/2017 tarih ve 2015/963 E- 2017/735 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nce verilen 02/05/2018 tarih ve 2017/1076 E- 2018/394 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı ile imzalanan Üye İşyeri Sözleşmesi gereğince taraflar arasında kabul edilen şartlarda müvekkiline POS cihazı tahsis edildiğini, müvekkilinin 2014 yılında da yaptığı bir kısım satışların bedellerinin POS cihazı ile tahsil ettiğini, tahsilatların davalı bankada bulunan hesaplarına intikal ettiğini, müvekkilinin sattığı mal karşılığı kredi kartı ile şifre kullanılarak gerçekleştirilen tahsilatları almak istediğinde davalı bankanın “söz konusu bedelleri şüpheli işlem nedeniyle ödemeyeceğini, yurt dışı kartlarının sahte olduğunun tespit edildiğini, chargeback işlemi sebebiyle bloke konulduğunu” beyan ettiğini, davacı bankanın chargeback girişiminde bulunmayıp haksız olarak bedelleri ödemediğini, davalıya ödeme konusunda gönderilen ihtarnameye cevap verilmediğini, müvekkiline ait hesaba satış sonucu geçen 126.450,00 TL’nin kredi kartı hamilleri tarafından chargeback işlemine konu edilmediğini, uluslararası kurallara göre kesinleşmiş bir itiraz olmadığını ileri sürerek, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydı ile 126.450,00 TL’nin 27/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, 08/05/2014 tarihinde gece yarısı geç saatlerde davacıya verilen POS cihazından 9 farklı yurt dışı kartla çok yüksek tutarlarda sahte işlemler gerçekleştirildiğinin müvekkili tarafından tespit edildiğini, taraflar arasında imzalanan Üye İşyeri Sözleşmesinin 6. ve 16. maddelerindeki düzenlemelere istinaden yurt dışı kartlarla yapılan sahte işlemlerden kaynaklanan 126.450,00 TL’nin davalının hesaplarından alınarak geçici hesaplara aktarılıp bu hesapta bloke edildiğini, bankanın yaptığı işlemin hukuki dayanaktan yoksun olmadığını, uygulama çerçevesinde yurt dışı kartlarla yapılan harcama tutarlarının 65 gün süre ile blokede tutulduğunu, davacının bu konuda açıkça bilgilendirildiğini, yapılan işlemlerin bir kısmı ile ilgili fraud (sahte) bildirimlerinin bankaya ulaştığını, sliplerde yurt dışı debit kart yazdığı halde işlem yapılmaya çalışılmasının ve bu işlemlerin işyeri yetkilisi tarafından hayatın olağan akışına uygun karşılanmasının taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 4. maddesinin ihlali anlamına geldiğini, blokenin sebebinin işlemin hala şüpheli olduğunun değerlendirilmesi ve 540 günlük itiraz süresinin tamamlanmaması olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı bankaca şüpheli işlem sonrası chargeback hususunda gerekli işlemler bakımından yükümlülüklerin yerine getirildiğinin dosyaya yansıtılmadığı, bloke koyma hakkının geniş yorumlanarak üye işyerinin ticari hayatını sekteye uğratılmaması gerektiği gerekçesi ile 126.450,00 TL’nin 31.10.2015 tarihinden itibaren avans faiziyle beraber davalıdan alınıp davacıya verilmesine, faiz başlangıcı bakımından talebin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, davacının İstanbul ilindeki işyerinde bulunan pos cihazı üzerinde 4 farklı yurt dışı kartla gece yarısını geçen bir saat diliminde yaklaşık yarım yada birer dakika arayla olmak üzere Uşak ilinde ikamet eden kişilere aynı ürün (et) için 85 ayrı satış işlemi gerçekleştirilmesinin hayatın olağan akışına uygun bir durum olmadığı, bu nedenle davalı bankanın söz konusu işlemleri sahte/şüpheli işlem olarak kabul etmesi ve taraflar arasındaki sözleşmenin 4 ve 6. maddeleri kapsamında bloke işlemi uygulamasında sözleşmeye ve bankacılık teamüllerine aykırı bir durum bulunmadığı, davalı banka vekilinin 12/10/2016 tarihli dilekçesinin ekinde sunulan belgeler göre kart hamillerinin harcamalara itiraz ettikleri, davalı bankanın Visa İnternationel kuralları gereği 540 gün süreyle bloke uygulama hakkı olduğu ve bu sürenin 30/10/2015 tarihinde dolduğu, davanın süre dolmadan 05/10/2015 tarihinde açıldığı, her davanın açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirilmesi gerektiği ilk derece mahkemesince erken açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru olmadığı gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 27/09/2017 tarih ve 2015/963 Esas – 2017/735 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 25/06/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.