Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/3202 E. 2019/4818 K. 25.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3202
KARAR NO : 2019/4818
KARAR TARİHİ : 25.06.2019

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 27/12/2016 tarih ve 2015/9 E.- 2016/469 K.
sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 19/04/2018 tarih ve 2017/1596-2018/450 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 2013/13835 sayılı “GRAND EFES KONGRE MERKEZİ” ve 2013/13837 sayılı “GRAND EFES SANAT” ibareli marka başvurularında bulunduğunu, davalı şirketin 2011/76589, 2004/20958, 2004/04571, 2012/14514, 2012/14517, 2012/14510, 2012/14519 sayılı ve “EFES”, “EFES TİMES”, “EFES ŞEKİL”, “EFES BİRA USTASI”, “EFES BİRA UZMANI”, “EFES BREWMASTER”, “EFES BİRA ÜSTADI” ibareli markalarını gerekçe göstererek başvurularına itiraz ettiğini, itirazın nihai olarak davalı Kurumun 2014-M-13981 ve 2014-M-13882 sayılı YİDK kararları ile kısmen kabul edildiğini, başvurularından 41. sınıfta yer alan “Eğitim ve öğretim hizmetleri, spor kültür ve eğlence hizmetleri, fotoğrafçılık hizmetleri ve tercüme hizmetleri”nin çıkarıldığını, müvekkiline ait “…”, “BÜYÜK EFES” ve diğer tescilli markalardaki esas ve ortak unsurun aynı zamanda müvekkilinin ticari unvanı da olan “BÜYÜK EFES” ibaresi olduğunu, “GRAND EFES” ibaresinin Türkçe “BÜYÜK EFES” anlamına geldiğini, marka başvurularının müvekkili şirket adına tescilli markaların serisi niteliğinde olduğunu, davalı şirketin itirazına mesnet teşkil eden “EFES” esas unsurlu markalar ile müvekkiline ait marka başvuruları arasında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını ileri sürerek, YİDK.’nın 2014-M-13981 ve 2014-M-13882 sayılı kararlarının iptalini, marka başvurularının tescil işlemlerinin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacıya ait marka başvuruları ile davalıya ait itirazına mesnet teşkil eden markalar arasında sesçil ve telaffuz anlamında, yine 41. sınıf kapsamında yer alan alt sınıflardaki hizmetler arasında ayniyet/benzerlik bulunduğu, markalar arasında iltibas tehlikesi ve/veya halk nezdinde karıştırılmaya neden olacak derecede bir benzerlik olduğu, davacının 41. sınıfta yer alan hizmetlerde “GRAND EFES” ibaresi üzerinde kazanılmış hakkının gerçekleştiğini ispatlayacak yeterli delillerin dosya içerisinde olmadığı, 2006/22368 no’lu davacıya ait 41. sınıfta tescilli markasının asli unsurunun “GRAND EFES” ibaresi değil ticaret unvanı olan …’nin tamamı ya da ticaret unvanının çekirdek unsuru olan “İZMİR BÜYÜK EFES” ibaresi olduğu, davacının 41. sınıftaki markasal kullanımının, “GRAND EFES” olarak değil “SWISSOTEL BÜYÜK EFES” veya “SWISSOTEL BÜYÜK EFES İZMİR” şeklinde olduğu ve bu nedenle davacı adına başvurusu yapılan markaların davacıya ait önceki tarihli markaların serisi niteliğinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, “GRAND EFES SANAT”, GRAND EFES KONGRE” ibareli iki adet marka tescil başvurusunun 556 sayılı marka KHK’nın 8/1-b maddesi uyarınca reddine dair TPMK YİDK kararının iptali istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, başvuru markaları ile ret gerekçesi markalar arasında KHK’nın 8/1-b maddesi uyarınca karıştırılma ihtimalinin bulunduğu ve davacının önceki markalarının müktesep hak teşkil etmeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizin emsal 19/09/2008 tarih 2007/7547 Esas 2008/10251 Karar sayılı “ECE LADY” ve “ECE TOFF” kararında da zikrolunduğu üzere, marka sahibinin kazanılmış haklar ilkesinden hareketle önceki markanın asli unsurunu muhafaza ederek markasını gençleştirmesi ve yeni seri marka yaratma hakkı bulunmaktadır. Ancak, söz konusu haktan yararlanılabilmesi için önceki markanın hükümsüzlük tehdidi altında bulunmaması ve markanın söz konusu mal ve hizmetlerde kullanılıyor olması, ayrıca, yeni marka başvurusu ile başkaları adına tescilli markalara da yanaşılmaması gerekmektedir.
Somut olayda, daha önceden 2006/13929 sayılı “BÜYÜK EFES”, 2012/512312 sayılı “GRAND OTEL EFES”, 2006/22368 sayılı “…”, 2006/22367 sayılı “İZMİR BÜYÜK EFES” ve 2006/22369 sayılı “THE GRAND HOTEL EFES İZMİR” ibareli markaların davacı adına tescilli olduğu, bunlardan 2006/22368 sayılı “…” ibareli markasının, 41. sınıfta bulunan Eğlence hizmetleri. ” yönünden de tescilli olduğu “GRAND” ve “BÜYÜK” sözcüklerinin anlamlarının aynı olduğu, “GRAND” ibaresinin ret gerekçesi markalarda bulunmadığı dikkate alındığında, davacının başvurularından çıkartılan “Spor, kültür ve eğlence hizmetleri” yönünden müktesep hakkının bulunduğu, aynı alt grupta düzenlenen hizmetlerin de aynı tür hizmetler kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, bu itibarla davacının markalarının yoğun olarak kullanıldığı geçici konaklama hizmetleri ile sıkı ilişki içerisinde olan “spor, kültür ve eğlence hizmetleri” yönünden müktesep hakkının bulunduğu, bu
nedenle davacı markalarının davalı tarafın tescilli markalarına yanaşmadığının kabul edilerek davanın kabulü ile YİDK’nın 2014-M-13981 ve 2014-M-13882 sayılı kararlarının bu hizmetler yönünden iptali gerekirken, hatalı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle temyiz eden davacı lehine bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 25/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.