Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/3132 E. 2019/4477 K. 17.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3132
KARAR NO : 2019/4477
KARAR TARİHİ : 17.06.2019

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 29/11/2016 tarih ve 2015/4 E. – 2016/382 K. sayılı kararın davalı TPMK vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 03/05/2018 tarih ve 2017/1608-2018/487 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı TPMK vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin “VITRA” esas ibareli tanımış markaların sahibi olduğunu, davalının bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “VIRTRA” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere başvuruda bulunduğunu, 2012/35812 kod numarasını alan başvuruya müvekkili tarafından yapılan itirazın, davalı TPMK YİDK’nın 2014-M-13885 sayılı kararı reddedildiğini, oysa başvurunun müvekkilinin markaları ile benzer olduğunu ve başvurunun tümüyle reddinin gerektiğini ileri sürerek, davalı TPMK YİDK’nın anılan kararının iptalini, tescil edilmiş olması halinde diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, dava konusu marka ile davacı tarafa ait markalar arasında karışıklığa ya da haksız iktisaba neden olacak benzerlik olmadığını, bir tescil ile tüm yakın harf anlatımlarının tekele alınmasının mümkün olamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davalı başvurusu ile davacı markalarının, gerek marka işaretleri gerekse de markaların yer aldığı mal ve/veya hizmet sınıfları yönünden benzer olduğu ve bu nedenlerle taraf markaları arasında 556 sayılı KHK’nin 8/1-b maddesianlamında iltibas tehlikesinin bulunduğu, davacı tarafından, itiraz aşamasında ve dava aşamasında herhangi bir delil sunulmadığından davacı tarafa ait “VİTRA” unsurlu markaların 556 sayılı KHK’nın 8/4. maddesi anlamında tanınmış marka olup olmadığı konusunda değerlendirme yapılamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı TPMK YİDK’nın 2014-M-13885 sayılı kararının iptaline, diğer davalının 2012/35812 sayılı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.
Karara karşı davalı TPMK vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı TPMK vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı TPMK vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı TPMK vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı TPMK’dan alınmasına, 17/06/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.