Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/3053 E. 2019/1100 K. 13.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3053
KARAR NO : 2019/1100
KARAR TARİHİ : 13.02.2019

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ …. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … …. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 28/09/2017 tarih ve 2016/706 E. – 2017/547 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nce verilen …/04/2018 tarih ve 2018/368-2018/358 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında …/07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi (İHDS) akdedildiğini, daha önce davalı tarafından yürütülen elektrik dağıtım ve perakende satış işinin İHDS’nin imzalanmasından bu yana müvekkili tarafından yerine getirildiğini, dava dışı… tarafından, müvekkili aleyhine 03/11/2010 tarihinde …/02/2001 tarihinde meydana gelen iş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası açıldığını, … 1. İş Mahkemesinin 2010/509 Esas sayılı dosyası ile davanın kısmen kabulüne karar verildiğini ve kesinleştiğini, bu ilamın takibe konulması sonucu …/04/2016 tarihinde 98.900,00 TL ödemek durumunda kaldığını, ayrıca dayanak dava dosyası nedeniyle 09/04/2015 tarihinde 538,00 TL temyiz harç ve masrafı, 06/05/2015 tarihinde 326,70 TL bakiye karar harcı ve 14/04/2016 tarihinde 1.024,20 TL onama harcı ödemek zorunda kaldıklarını, taraflar arasındaki İHDS’nin 7.4 maddesi karşısında müvekkilinin ödediği meblağın sorumluluğunun davalıda olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak 98.900,00 TL’nin …/04/2016, 538,00 TL temyiz harç ve masrafının 09/04/2015, 326,70 TL bakiye karar harcının 06/05/2015 ve 1.024,20 TL onama harcının ise 14/04/2016 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı şirketteki hisselerinin … Başkanlığı’nca hisse devir sözleşmesi kapsamında özelleştirildiğini, gerek ihale şartnameleri gerek İHDS hükümlerine göre davacının geriye dönük alacak talebinde bulunamayacağını, devir tarihi itibariyle borç ve alacak devri yapıldığını, rucuya tabi olduğu öne sürülen olayın kendilerine ihbar edilmediğinden yargılama gideri ve faizden sorumlu tutulamayacaklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, davacının İHDS’nin 7.1, 7.4 ve 7.6 maddeleri gereğince icra dosyasına ödediği 98.900,00 TL, 538,00 TL temyiz harç ve masrafının, 326,70 TL bakiye karar harcının ve 1.024,20 TL onama harcını ödeme tarihinden itibaren davalıdan rücuen talep ve dava hakkı bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile 98.900,00 TL’nin …/04/2016 tarihinden itibaren, 326,70 TL’nin 06/05/2015 tarihinden itibaren, 538,00 TL’nin 09/04/2015 tarihinden itibaren, 1.024,20 TL’nin 14/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 5.162,89 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, …/02/2019 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Enerji sektöründeki özelleştirmelerin 4046 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde … Başkanlığı tarafından gerçekleştirileceği 4628 sayılı Yasa ile düzenlenmiş, 02.04.2004 tarih ve 2004/22 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu Kararı ile … özelleştirme kapsam ve programına alınmış, davacı şirketinde dahil olduğu 20 şirket, Türkiyedeki dağıtım bölgelerinde dağıtım lisansına sahip olarak 01.03.2005 tarihi itibariyle sermayesinin tamamı …’a ait olmakla birlikte, …’tan ayrı birer tüzel kişiliğe sahip olarak faaliyete başlamıştır.
… tarafından 20 adet dağıtım şirketi kurulduktan sonra herbiri ile ayrı ayrı ….07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi imzalanmıştır.
Davacı şirket, tüm hisseleri davalı …’a ait olmak üzere 31.08.2010 tarihine kadar faaliyet göstermiş, bu süreçte özelleştirme işlemleri yürütülmüş, özelleştirmenin tamamlanmasıyla birlikte davacı şirketin hisselerinin tamamı … Enerji Dağıtım ve Perakende Satış Hizmetleri devredilerek 31.08.2010 tarihli hisse satış sözleşmesi akdedilmiştir.
Dava konusu ödeme, davacıya ait hisselerin tamamının kamuya ait olduğu, 31.08.2010 tarihli hisse satış sözleşmesinden önce 07.05.2007 tarihinde yapılmıştır.
Özelleştirme aşamasında … tarafından düzenlenen ve beyan edilen devre esas mizan kayıtları temel alınarak “devre esas” bilanço düzenlemeleri yapılmak suretiyle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemleri kesinleştirilmiş olup dava konusu ödeme bilançoda yer almaksızın işlemler ikmal edilmek suretiyle …’ın özel sektöre devri gerçekleştirilmiştir.
Bu halde, devre esas bilanço düzenlemeleri yapılmak suretiyle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemleri kesinleştirildiğinden, davalı …’tan geçmiş döneme ilişkin herhangi bir talepte bulunulamaz.
Keza, 31.08.2010 günlü Hisse Satış Sözleşmesi’nin 9…. maddesinde de “alıcının, basiretli bir tacir gibi davranmak suretiyle” …… şirketlerin sözleşme tarihi itibariyle mevcut ve fiziki durumunu bilerek hisseleri devir ve teslim aldığı, şirketler hakkında kendisine verilen bilgilerin gerçek durumu yansıtmadığı veya benzer iddiaları ileri süremeyeceği, hisselerin devrinin gerçekleşmesinin ardından, ayıba ve zapta karşı tekeffül hükümleri başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında herhangi bir fiili veya hukuki nedene dayanarak talepte bulunamayacağı …..” hükmü karşısında da davalının sorumluluğundan söz edilmesi mümkün değildir.
Diğer taraftan 31.08.2010 günlü sözleşmenin 9.4 maddesinde düzenlenen “şirketlerde yapılmış olan her türlü işlemden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerden ,kayıtlara intikal etmemiş olsa dahi şirketlerin sorumlu olduğu, bu hususlarda alınmış karar ve yapılmış sözleşmelerle ilgili olarak alıcının ve şirketlerin idare ve …’ı ilzam edecek hiçbir başvuru ve rücu hakkı bulunmadığı” hükmü de davalının sorumluluğunun olmadığını göstermektedir.
Ayrıca, özelleştirme sürecinde, taraflarca takip edilen dosyalara ilişkin listeler hazırlanarak tesbit tutanakları düzenlenmiş olup, dava konusu ödemeye ilişkin dava ve icra dosyası bu tutanaklarda yer almamaktadır.
Hisselerin tamamının kamuya ait olduğu 31.08.2010 tarihi öncesi, 07.05.2007 tarihinde yapılan ödeme nedeniyle davacının (devir öncesi) ….07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’ne istinaden yine hisselerinin tamamı kamuya ait bulunan davalı …’tan dava konusu alacağı talep etmesi nasıl mümkün değil ise, 31.08.2010 tarihli hisse devir sözleşmesi ile tamamen el değiştiren davacının, kendisi tarafından yapılmayan ödemeyi, kesinleşen devre esas bilançolarda yer almaması nedeniyle davalıdan talep etmesi de hukuken mümkün değildir.
Aksi düşüncenin kabulü, davacı yönünden sebepsiz zenginleşme, davalı yönünden ise ikinci kez aynı parayı ödeme sonucu doğuracaktır.
Sonuç olarak, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ….07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi kapsamında bulunmaması nedeniyle 31.08.2010 günlü Hisse Satış Sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiğinden, 31.08.2010 günlü sözleşmeden önce gerçekleşen 07.05.2007 tarihli dava konusu ödemeden dolayı, 31.08.2010 sözleşmenin 9…. ve 9.4 maddeleri gereğince davalının sorumluluğu bulunmadığından dava reddedilmek üzere yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerekirken, bu yöne ilişkin temyiz isteminin reddi ve yazılı gerekçe ile kararın onanmasına ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyız.