Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/3042 E. 2018/7600 K. 04.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3042
KARAR NO : 2018/7600
KARAR TARİHİ : 04.12.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 29/03/2018 tarih ve 2017/628-2018/484 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 04/12/2018 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında Milletler Arası Ticaret Odası Arabuluculuk ve Tahkim Kuralları Çerçevesinde tek hakem tarafından görülen tahkim yargılaması sonucunda 18681/MHM/EMT dava numaralı ve 24 Nisan 2014 tarihli karar verildiğini, yabancı hakem kararının tenfizine yasal engel bulunmadığını, taraflar arasındaki tedarik sözleşmesinin 16.maddesine göre tarafların tedarik sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkların MTO Tahkim Kurallarına uygun şekilde yürütülecek bir tahkim yargılaması ile çözüleceği konusunda anlaştıklarını, yabancı hakem kararlarının tenfizine ilişkin şartların New York Konvansiyonu çerçevesinde tahdidi olarak belirlendiğini, buna göre taraflar arasında geçerli bir tahkim anlaşması bulunduğunu, tahkim anlaşmasında ihtilafın ICC kuralları uyarınca atanan bir tahkim heyeti tarafından çözümlenmesine karar verildiğini, 28 Ağustos 2012 tarihli davalı itirazının ICC Tahkim Divanı tarafından 4 Ekim 2012 tarihinde reddedildiğini, MTO tahkim kurallarına uygun olarak hakem belirlendiğini, kararın Türk kamu düzenine açıkça aykırı olmadığını ileri sürerek, anılan yabancı hakem kararının tenfizini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, tek hakem tarafından verilen kararın New York Konvansiyonu ve MÖHUK’daki tenfiz şartlarını içermediğini, yargılamanın bağımsız ve tarafsız bir hakem tarafından yapılmadığını, kararın davalının savunma haklarına riayet edilmeksizin verildiğini, hakemin ileri sürdükleri usul ve esasa ilişkin itirazları dikkate almadığını, tenfiz koşullarının oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu tahkim kararının tahkim yoluyla çözülebilecek bir hususta ve tarafların tahkim yoluna başvurusu sonucu tek hakem tarafından verildiği, tarafların tahkime başvuru ehliyetlerinin olduğu, yargılama sırasında delillerini hakeme sundukları, verilen hakem kararının taraflar arasındaki uyuşmazlığa ilişkin olduğu ve kararın kamu düzenine aykırı olmadığı, hakem kararının yerinde olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile 24/04/2014 tarihli yabancı hakem kararının tenfizine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.630 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 04/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.