Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/3034 E. 2019/4617 K. 19.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3034
KARAR NO : 2019/4617
KARAR TARİHİ : 19.06.2019

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 28/12/2016 tarih ve 2014/757 E 2016/975 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nce verilen 25/04/2018 tarih ve 2017/922-2018/369 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ve davalı …’ın Yedi Tepe Kafeterya ve Turizm Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin ortağı, diğer davalı …’ın ise şirket müdürü olduğunu, …’ın 28/02/2013 tarihinde usulsüz genel kurul yaptığını, kendisini ve …’ı 10 yıl süre ile şirket müdürü olarak seçtiğini, davalıların şirketin tüm ticari faaliyetlerini durdurduklarını, şirketin tek işletmesi olan kafeteryanın müdürler tarafından kapatıldığını, bu durumun şirkette geri dönülemez kayıplara yol açtığını, müvekkilinin maddi zarara uğramasına ve umulan kâr elde edememesine neden olduğunu, şirket defterlerinin yasa ve gerçeğe aykırı olarak tutulduğunu, müvekkilinin şirket mali durumu hakkında bilgilendirilmediğini, 28/02/2013 tarihli genel kuruldan sonra kâr dağıtımı yapılmadığını, şirketin öz kaynaklarının kurutulduğunu ileri sürerek, müvekkilinin 28/02/2013 tarihinden itibaren uğramış olduğu zarar ile kâr mahrumiyetinin tespit ile şimdilik 1.000.-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek olan ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, derdestlik nedeniyle davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, mevcut müdürlerin şirketin tüm faaliyetlerini durdurduğu şeklindeki iddiayı kabul etmediklerini, mevcut müdür ve ortakların gerek şirket sözleşmesine, gerekse de TTK ve diğer yasal mevzuata uygun hareket ettiğini, bilgi almasının engellendiği iddiasının delillendirilmediğini, müvekkillerinin kâr dağıtımı yapma yetkilerinin olmadığını, bu sebebe dayanarak müdürlere husumet yöneltilemeyeceğini, davacının zararını ortaya koyan delil sunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamnıa göre, davanın limited şirket yöneticisine karşı açılmış sorumluluk davası niteliğinde olması nedeniyle davacı ortağının kendi adına tazminat istemesinde aktif dava ehliyeti bulunmadığı, kâr payı alacağının ise şirketin kârı bulunmaması nedeniyle yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince dosya kapsamına göre, davacının kâr payı dağıtımı değil kar mahrumiyetine dayalı istemde bulunduğu, bu istemin de yönetici sorumluluk davası kapsamında değerlendirilerek, aktif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken farklı gerekçeyle red kararı verilmesi sonuca etkili olmadığı gerekçesiyle istinaf isteminin esatan reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 19/06/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.