Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/3008 E. 2019/4605 K. 19.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3008
KARAR NO : 2019/4605
KARAR TARİHİ : 19.06.2019

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 14/03/2018 tarih ve 2018/41-2018/148 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında acentelik sözleşmesi bulunduğunu, sözleşmeye teminat olarak davacının maliki olduğu Antalya İli Merkez İlçesi D… Mahallesi 5520 Ada 16 parsel, bodrum kat bağımsız bölüm no:1 üzerine 10.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, acentelik sözleşmesinin karşılıklı mutabakat ile sona erdirildiğini, davalıya ait tüm evrak ve donanımların iade edildiğini, ihtar çekilerek ipoteğin fekki istenmişse de sonuç alınamadığını ileri sürerek dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının düzenlediği poliçeler nedeni ile davalı şirkete ödenmeyen prim alacakları olduğunu, toplam 32.568.- TL bedelli üç adet çekin karşılıksız çıktığını, karşılıksız çıkan çekler sebebiyle Antalya 14. İcra Müdürlüğü’nün 2011/9337 ve 2011/9336 sayılı dosyalarından icra takibi başlatıldığını, acentelik sözleşmesinin feshi gündeme geldiğinde alınan bütün ödeme ve ödeme araçlarının fifo yöntemine göre açıkta kalan poliçelere girildiğini ve acente cari hesabının kapatıldığını, gelen ödeme araçlarının fifo yöntemine göre girilmesinden sonra çeklerin henüz tarihi gelmemiş olduğundan sanki borç kalmamış gibi sistemde görüldüğünü, bu nedenle acentelik sözleşmesinin fesih edildiğini, anılan çeklerin karşılıksız çıkmasıyla birlikte poliçelerin ödenmeyen prim borçlarının açığa çıktığını, ipotek teminatının davacı acentenin ürettiği poliçelerin prim borçlarını da kapsadığını, davacı acentenin ödenmeyen prim borçlarının komisyonlarını peşinen aldığını, bu aşamada ipoteğin fekkini talep etmesinin kötü niyetli olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kaspsamına göre, ipoteğin davacının ürettiği poliçelerin prim borçlarını da kapsadığı, davalının dava dışı Basis Turz. Ltd. Şti. adına davacı tarafça düzenlenen poliçelerden kaynaklanan borcun henüz tahsil edilemediği, davalı lehine verilen ipoteğin de teminat görevini ve niteliğini henüz yitirmediği, davacının poliçelerden kaynaklanan aktarma yükümlülüğünün dava tarihi itibariyle henüz sona ermediği, davanın erken açılmış olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 19/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.