Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/2942 E. 2019/4526 K. 17.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2942
KARAR NO : 2019/4526
KARAR TARİHİ : 17.06.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 30. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 09/01/2018 tarih ve 2017/349-2018/8 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı şirket vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkete Hayat Sigortası yaptırarak 23.05.2003 tarihinde sisteme kaydolduğunu ve primleri ödemeye başladığını, sistemden çıkmak istediğinde kendisinden üç aylık prim borcunun kapatılmasının istendiğini, ödeme yapılmasına rağmen 09.09.2009 tarihli yazı ile haklarının zayi olduğunun bildirildiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla tüm primlerin ve nemaların en yüksek faiz tahakkuk ettirilerek davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili, davacı tarafından prim tutarı ödenmediğinden poliçenin 05.05.2006 tarihinde iptal edildiğini, iptalle ilgili yazışmaların davacı tarafından bildirilen iadeli taahhütlü posta yoluyla tebliğ edildiğini, sistemden çıkmadan önce poliçenin tekrar yürürlüğe girmesi için biriken tüm prim borçlarının tek seferde ödenmesi gerektiğini, davalının süresi dolmasına rağmen ödeme yapmadığını, biriken prim ve nemaları talep hakkının olmadığını ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda ve tüm dosya kapsamına göre; davacının poliçe kapsamında toplam 4.500.00 Amerikan Doları prim yatırmış olduğu, istihsal ve idare masrafları düşüldükten sonra belirlenen kâr payına esas birikim priminin 2.707,59 Amerikan Doları olduğu ve buna tahakkuk eden kâr payının ise 525,67 Amerikan Doları olduğu, bu durumda davacının hak edeceği toplam kâr paylı birikim tutarının 3.233,26 Amerikan Doları olduğu yönündeki bilirkişi raporuna itibar edilerek, yapılan hesaplamanın usulüne uygun olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile kâr payına esas 2.707,59 Amerikan Doları birikim primi ve tahakkuk eden 525,67 Amerikan Doları kâr payı toplamı olan 3.233,26 Amerikan Dolarının ödeme günündeki TL karşılığının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, hükmolunan miktara dava tarihinden itibaren T.C. Merkez Bankasının 1 yıllık vadeli döviz hesabına uyguladığı faiz oranı uygulanarak faiz işletilmesine ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı şirket vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı şirket vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 246,88 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı şirketten alınmasına, 17/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.