Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/2821 E. 2019/4350 K. 12.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2821
KARAR NO : 2019/4350
KARAR TARİHİ : 12.06.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Akşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 19.02.2014 tarih ve 2013/48-2014/59 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 2004 yılında kimliğini kaybettiğini daha sonra bulamadığını, davacının bilgisi dışında kaybolan kimliği ile davacı adına davalı olarak belirtilen şirketin kurulduğunu, davacı adına bu şirketin borçlandığını, çek bastırdığını, vergi borçları çıktığını davacının bu şirketle hiçbir bağının olmadığını, davacının şirketle alakalı olarak ismi altına atılan hiçbir imzanın davacıya ait olmadığını, bu konuda açılan davalardan bu çeklerdeki imzaların davacıya ait olmadığının anlaşılması üzerine davacının beraat ettiğini ileri sürerek davacının davalı şirketin ortağı, kurucusu, yöneticisi olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirketin kuruluşuna temel olan noter onaylı resmi sözleşme ve imza tescili bulunduğu, bu belgelerin resmi belge olduğu, davacı tarafın öncelikle dosyadaki iddiası yönünden bu noter senetlerinin iptali istemiyle görevli ve yetkili mahkemede dava açması gerektiği, bu hususta davacı vekiline 18/02/2013 tarihli celsede yetkili ve görevli mahkemede noter senetlerinin iptali istemiyle dava açması ve dava açtığını belgelemesi amacıyla ihtaratlı kesin süre verildiği, davacı taraf bu davayı gerek kesin süre içinde açtığını gerekse sonradan açtığı hususunda mahkemeye herhangi bir belge ve beyan bildirmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 12/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.