Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/2817 E. 2019/4601 K. 19.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2817
KARAR NO : 2019/4601
KARAR TARİHİ : 19.06.2019

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Bursa(Kapatılan) 4. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 21/04/2014 tarih ve 2013/254-2014/129 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında Gemlik Serbest Bölgesi’ndeki limandan alınan yüklerin davalının istediği bölgeye taşınması ve nakliye hizmeti verilmesi yönünde ticari ilişki bulunduğunu, davacının verdiği hizmet nedeniyle 30.680,00 TL alacaklı olduğu, borcun ödenmesi sözlü olarak istenmişse de sonuç alınamadığını, alacağın tahsili için davalı aleyhinde Bursa 18. İcra Müdürlüğü’nün 2012/7892 sayılı dosyasından başlatılan takibin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, taşıma sözleşmesinin varlığının yazılı belge ile ispat edilmesi gerektiği, davacının sunmuş olduğu sevk irsaliyesinde teslim alanın imzası olmadığı, davacı serbest bölgedeki liman işletmelerine davalı adına konteynır girişi olup olmadığının sorulması suretiyle bu kayıtlara dayanmış ise de müzekkere cevaplarının olumsuz geldiği, davacı vekili kendi defterlerinin incelenmesini talep etmiş ise de davacı defterlerinde kayıt bulunması sözleşmenin varlığını ispata yeterli olmadığı, davacının davalıya taşıma hizmeti verdiğini ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, taşıma ilişkisinden doğan alacağın tahsili istemine yönelik takibe ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili, davalıya ait yüklerin taşınması karşılığı düzenlenen fatura bedellerinin davalı tarafından ödenmediğini ileri sürmüştür. Mahkemece, davalı şirketin ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması için talimat yazıldığı ve ancak davalı defterlerinin ibraz edilmediği, sevk irsaliyelerinde teslim alan imzasının bulunmadığı, liman işletmelerinden gelen müzekkere cevaplarında davalı adına konteynır giriş kayıtlarına rastlanılmadığının bildirildiği, davacı defterlerinde bir kayıt bulunması halinde dahi sözleşmenin varlığını ispata yeterli olmayacağından incelenmesine gerek görülmediği ve neticede davalıya taşıma hizmeti verildiğinin ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Tarafların tacir olması nedeniyle, davacının verdiği taşıma hizmetinden doğan alacağının ve davalının ise aldığı hizmet nedeniyle doğan borcunun TTK 66 ve devamı maddeleri gereğince ticari defterlerinde kayıtlı olması gerekmektedir. Bu nedenle TTK 80 ve devamı maddeleri uyarınca, davaya konu alacağın var olup olmadığı ve miktarının her iki tarafın ticari defterleri üzerinde yapılacak bir incelemeyle açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
6100 sayılı HMK’nın 222. maddesinde ticari defterlerin delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış olması, defter kayıtlarının birbirini doğrulaması ve bunun yanında diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların da bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.
Davacı vekili, her iki taraf ticari defter ve kayıtlarına delil olarak dayanmış ve kısa kararın tefhim edildiği celsede de davacı şirkete ait ticari defterlerinin incelenmesi talebini tekrar etmiştir. Buna göre, HMK 222 madde koşullarının gerçekleşmesi halinde usulüne uygun tutulmuş ticari defterler tutan lehine delil niteliğinde sayılacağından, davacı ticari defter ve kayıtlarının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 19/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.