Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/2782 E. 2019/4025 K. 22.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2782
KARAR NO : 2019/4025
KARAR TARİHİ : 22.05.2019

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 23/11/2016 tarih ve 2015/875 E. – 2016/924 K. sayılı kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nce verilen 21/03/2018 tarih ve 2017/831-2018/212 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı şirketin eski müdürleri olduğunu, davalı şirket ile ilişkileri kesildiğini ve yeni müdürlerin atandığını, ancak müvekkillerin halen ticaret sicilinde yetkili olarak göründüğünü, bu durumun hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek davalı şirketin sicildeki kayıtlarının düzeltilerek müvekkillerinin isimlerinin şirket yetkilisi bölümünden silinmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, dava konusu olayın Ticaret Sicil Müdürlüğündeki maddi hataya dayandığı, davacıların bu maddi hatanın düzeltilmesi için İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne başvurması ve alacağı cevabın olumsuz olması halinde İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne karşı dava açması gerektiği, açılan bu davada husumetin davalı şirkete yöneltemeyeceği gerekçesi ile davanın HMK’nın 114 ve 115. maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacılar vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davacıların 13/02/2008 tarihinde yapılan davalı şirket ortaklar kurulu toplantısında üç yıl süreyle davalı şirket müdürü olarak seçildikleri ve bu kararın 05/03/2008 tarihinde tescil, 10/03/2008 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği, buna göre davacıların müdürlük görevlerinin 10/03/2011 tarihinde sona erdiği, zaten davalı şirketin 02/10/2012 tarihli ortaklar kurulu toplantısında da Kaya Çetindağ’ ın şirket müdürlüğüne atandığı, dolayısıyla sicil kayıtlarındaki bu yanlışlığı düzeltecek kurumun Ticaret Sicil Müdürlüğü olduğu, davalıya husumet düşmeyeceği gerekçesi ile davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karara verilmiştir.Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 22/05/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.