Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/2730 E. 2019/4498 K. 17.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2730
KARAR NO : 2019/4498
KARAR TARİHİ : 17.06.2019

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 11/07/2017 tarih ve 2016/39 E.-2017/608 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 19/02/2018 tarih ve 2017/1323-2018/166 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ersin Gökdemirtarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin, davalıdan EPDK’nın belirlediği tarifelere göre doğalgaz satın aldığını, davalının, EPDK’nın 3548 sayılı kararı gereğince 20.06.2012 tarih ve 19004 sayılı yazısı ile 2007 yılına ilişkin 751.024,40 TL fark doğalgaz taşıma bedeli talep ettiğini, müvekkilinin yapılandırma talebinde bulunduğunu, davalının teminat mektubu istemesi nedeniyle 400.000,00 TL tutarlı teminat mektubunun verildiğini ve ihtirazi kayıtla istenen bedelin ödenmeye başlandığını, EPDK’nın kararının iptali için idare mahkemesinde dava açıldığını, başka bir dava dosyasından EPDK’nın kararının yürütülmesinin durdurulduğunu ve bu sebeple ödenen tutarın ve teminat mektubunun iadesinin istenildiğini, davalının 4846 sayılı EPDK kararının tesis edildiğini bildirdiğini ve istemi kabul etmediğini ileri sürerek, ödenen 444.776,26 TL alacağın 6183 sayılı Yasa gereğince faizi ile birlikte tahsiline ve 400.000,00 TL tutarlı kesin teminat mektubunun iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tacir olan taraflar arasındaki ihtilâf yönünden davalının görev itirazının yerinde olmadığı, derdestlik itirazının da haklı görülmediği, yargılama sürecinde davalı tarafın, davaya konu 444.776,28 TL’yi davacıya ödediği ve 400.000,00 TL tutarlı teminat mektubunu iade ettiği, 3548 sayılı EPDK kararının önce yürütmesinin durdurulmasına karar verildiği ve daha sonra iptal edildiği, davalıya yapılan ödemenin dayanağı olan idari işlemin yürütülmesinin durdurulduğu ve yargılama süreci içinde de alacağın ödenmesi ve teminat mektubunun iade edilmesi karşısında bu talepler yönünden açılan davanın konusunun kalmadığı, davacının davalıya ödediği miktarların ise dava tarihinden önce davalı temerrüde düşürülmediğinden dava tarihinden ödeme tarihi olan 04.03.2015 tarihine kadar işleyecek avans faizinin talep edilmesinde davacının haklı olduğu gerekçesiyle dava konusu alacak talebi ile teminat mektubunun iadesine ilişkin talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafça yapılan ödemelerin, dava tarihinden ödeme tarihi olan 04.03.2015 tarihine kadar işleyecek avans faizinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nce, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz istemleri yerinde değildir.
2-Dava, davacıdan fazla olarak tahsil edildiği ileri sürülen taşıma bedelinin istirdadı ile teminat mektubunun iadesi istemlerine ilişkindir.Mahkemece, davacı tarafça yapılan ödemelerin, dava tarihinden ödeme tarihi olan 04.03.2015 tarihine kadar işleyecek avans faizinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmişse de, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesine rağmen reddedilen miktar üzerinden davalı lehine karşı vekalet ücretine ve yargılama giderlerine hükmedilmemesi doğru olmamış ve hükmün davalı yararına bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz istemlerinin reddine, (2) numaralı bentde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 17/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.