Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/2726 E. 2019/4022 K. 22.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2726
KARAR NO : 2019/4022
KARAR TARİHİ : 22.05.2019

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1.Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 02/03/2017 tarih ve 2017/13 E.-2017/89 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 01/03/2018 tarih ve 2017/1320-2018/232 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı adına tescilli 2002/00136, 2001/14103, 2001/25390, 2005/00872, 2005/00873, 2013/24562, 2014/40063, 2005/00871 nolu markaların kullanılmadıklarını ileri sürerek, söz konusu markaların 556 sayılı KHK’nın 14. maddesi uyarınca iptallerine karar verilmesi istemiştir. .
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, 556 sayılı KHK’nın 14. maddesi hükmünün Anayasa Mahkemesinin 14.12.2016 gün ve 2016/148 Esas, 2016/189 Karar sayılı kararıyla iptal edildiği, bu kararın 06.01.2017 günlü Resmi Gazetede yayımlandığı, iptal kararlarının kesinleşen işlem ve kararlara etkili olamayacağı, ancak kesinleşmemiş ve anılan hükme dayalı olarak açılmış ve derdest bulunan davalara etki edeceği, zira mülkiyet hakkını sınırlandıran bir hukuki norma dayalı hüküm tesis edilebilmesi için anılan normun bu yönde tesis edilecek kararın kesinleşmesine kadar hukuki varlığını sürdürmesinin zorunlu bulunduğu, dolayısıyla iptal edilen kararname hükmüne dayalı olarak davalıya markasını kullanma külfetininin yüklenemeyeceği, marka ile ilgili ülkemizin katılmış olduğu uluslararası sözleşmelerde kullanma yükümlülüğü getiren doğrudan uygulanabilecek bir hüküm olmadığı gerekçesiyle davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, 556 sayılı KHK’nın 14. maddesi hükmünün Anayasa Mahkemesinin 14.12.2016 gün ve 2016/148 Esas, 2016/189 Karar sayılı kararıyla iptal edildiği, bu kararın 06.01.2017 günlü Resmi Gazetede yayımlandığı, dolayısıyla işbu davanın yasal dayanağının kalmadığı, 6769 sayılı Kanun’un geçici 4/2. maddesinde, aynı Kanun’un 26. maddesinin yürürlüğe girdiği tarihte mahkemeler tarafından görülmekte olan iptal davalarının mahkemeler tarafından sonuçlandırılacağının düzenlendiği, 26. maddede ise Kurumca markanın iptali hallerinin hüküm altına alındığı, dolayısıyla anılan geçici maddenin somut olaya uygulanmasının mümkün bulunmadığı, her ne kadar yasal dayanağı kalmayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru değil ise de istinaf edenin sıfatına göre bu yanlışlığın kararın kaldırılmasını gerektirmediği gerekçesi ile davacı vekilinin istinf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 22/05/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.