Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/2712 E. 2019/4139 K. 10.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2712
KARAR NO : 2019/4139
KARAR TARİHİ : 10.06.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Zonguldak 2. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 21/01/2016 tarih ve 2014/600-2016/77 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının taraflar arasındaki borç ilişkisi nedeniyle 35.000,00 TL bedelli bonoyu düzenleyerek davacıya verdiğini, vadesinde borcun ödenmemesi nedeniyle davalı hakkında icra takibi yapıldığını, borçlunun imza itirazında bulunması üzerine bonodaki imzanın davalıya ait olup olmadığının tespit edilememesi üzerine Zonguldak İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2009/666 esas sayılı dosyasında verilen 2010/838 sayılı kararla imza itirazının kabulü ile İİK’nın 170/3 maddesi uyarınca takibin durdurulmasına, alacaklının genel hükümlere göre dava açmakta muhtariyetine karar verildiğini, davalının senetteki imzasını haksız ve kötü niyetle inkar ettiğini ileri sürerek, 35.000,00 TL alacağın vade tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, icra hukuk mahkemesinin kararının temyizde onanarak kesinleştiğini, senet altındaki imzanın davalıya ait olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, bilirkişi raporu ile senetteki imzanın davalıya ait olduğunun tespit edildiği gerekçesi ile davanın kabulü ile 35.000,00 TL alacağın 20/09/2009 tarihinden itibaren reeskont faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.793,14 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 10/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.