Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/2666 E. 2019/4197 K. 10.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2666
KARAR NO : 2019/4197
KARAR TARİHİ : 10.06.2019

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 06/07/2017 tarih ve 2016/246 E. – 2017/295 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 29/03/2018 tarih ve 2017/1527-2018/376 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin “milk” ibaresini ihtiva eden 2016/08029 sayılı “milkten duo”, 2016/08017 sayılı “milkten düet”, 2016/01502 sayılı “milkten milkino”, 2015/82456 sayılı “milkino”, 2014/78504 sayılı “milkten yumuşak kek”, 2014/78499 sayılı “milkten süt kek”, 2014/78494 sayılı “milkten kek süt”, 2014/72742 sayılı “milkten sütviç”, 2014/48681 sayılı “milkino”, 2003/25680 sayılı “milkten” ibareli marka tescillerinin olduğunu, müvekkilinin ayrıca “milkino” markasının tescili için 2015/82456 sayı ile başvuruda bulunduğunu, davalı TPMK YİDK’nın 2016-M-3492 sayılı kararı ile diğer davalı şirketin 2003/09033 numaralı “milkinho” ibareli markasına dayanılarak, 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi uyarınca başvurularının reddedildiğini, oysa müvekkilinin “MİLKİNO” markası ile davalı yanın “MİLKİNHO” markası arasında herhangi bir benzerlik veya iltibas tehlikesinin bulunmadığını, müvekkilinin 29. sınıfta tescilli 2014/48681 numaralı “milkino” ibareli markasının bulunduğunu, davaya konu 2015/82456 numaralı başvurunun da seri marka yaratma amacıyla yapıldığını, müvekkili şirketin “milkino” ibaresini uzun yıllardır kullandığını ve bu ibare üzerinde hak sahibi olduğunu, davalı yanın 2003/09033 numaralı “milkinho” markasını kullanmadığını ileri sürerek, davalı TPMK YİDK’nın anılan kararının iptali ile “milkino” markasının tescil işlemlerinin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı şirket vekili, müvekkilinin 1952 yılından bu yana gıda sektöründe faaliyet gösterdiğini, dünyada ve Türkiye’de tanındığını, 2003/09033 numaralı “MİLKİNHO” markasının sahibi olduğunu, davacının, müvekkilinin markaları ile açık iltibas yaratacak şekilde “milkino” ibaresinin 30. sınıfta tescili için başvuruda bulunduğunu, başvurunun bir kısım mallar çıktıktan sonra ilanı üzerine itiraz ettiklerini, itirazın kabul edilerek davacı taraf markasının başvrusunun reddine karar verildiğini, YİDK kararının isabetli olduğunu, kazanılmış hak şartının oluşabilmesi için ilk marka ile sonradan tescil edilmek istenen markanın emtia listesinin genişletilmesine gitmeden, birebir aynı emtialarda tescile konu edilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, taraf markalarının başvuru kapsamındaki kısmi ret kararına dayanılarak çıkartılan “Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler.Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri.. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç” malları yönünden 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi anlamında ayırt edilemeyecek derecede iltibas oluştuğu, başvurunun tesciline karar verilen “pekmez” emtiası yönünden ise taraf markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi anlamında iltibas bulunmadığı, davacının önceki tarihli markası ile davaya konu yeni markasının aynı/aynı tür emtiaları kapsamadıkları, davaya konu marka başvurusunda emtia listesinin genişletildiği gibi davacının yeni markasında, redde mesnet markaya yaklaştığı, bu sebeple de davacının, dava konusu başvuru bakımından, önceki tarihli markalarından kaynaklı müktesep hakkının bulunmadığı, davacının “milkino” ibaresini içeren markasının 556 sayılı KHK’nın 8/4 bendi anlamında tanınmış marka olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebeplerine ve davalı şirketin davacı başvurusuna itirazının reddi hakkındaki 15.09.2016 tarih ve 2016/M-9013 sayılı YİDK kararının iptali davasının, Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2016/396 E. sayılı dosyası üzerinden görülmekte olmasına, işbu davanın ise davacı başvurusunun, davalının 2003/09033 numaralı markasına dayanarak, 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi uyarınca reddine dair, diğer davalı TPMK YİDK’nın 2016-M-3492 sayılı kararının iptali istemine ilişkin olduğu, tarafların marka olarak kullanmak istedikleri ibareler arasında sadece “h” harfinin farklı olmasına, rağmen bu farkın telaffuzda hiçbir değişiklik yaratmadığı nazara alındığında YİDK tarafından başvurudan çıkarılan emtia yönünden taraf markalarının 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi uyarınca benzer oldukları, davacının 2014/48681 numaralı markasının, başvuru markası ile farklı emtialar içermesi nedeniyle, anılan markasına dayalı kazanılmış hakkının bulunmadığı, her ne kadar bu türden davalarda redde mesnet marka sahibine husumet yöneltilmesi mümkün olmasa da ve İlk Derece Mahkemesince davalı şirket hakkındaki davanın husumet yokluğundan reddine karar verilip, davalı şirket yararına ayrı vekalet ücreti takdiri gerekirken, bu konuda bir karar verilmemesi doğru değilse de, istinaf edenin sıfatına göre, bu yanlışlığın HMK’nın 353/1-b.2. maddesi uyarınca, mahkeme kararının kaldırılması nedeni yapılamayacağı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 10/06/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.