YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2512
KARAR NO : 2019/8343
KARAR TARİHİ : 19.12.2019
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 24/05/2017 tarih ve 2015/754 E- 2017/555 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine , istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nce verilen 07/03/2018 tarih ve 2017/869 E- 2018/172 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından duruşmalı istenmiş olup, duruşma için belirlenen 17.12.2019 günü hazır bulunan davacı vekili Av. … ile davalılar vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı bankada satış uzmanı olarak çalışan diğer davalı banka personelinin müvekkilinin ticari ilişki içerisinde bulunduğu dava dışı Ece İnşaat … A.Ş. yetkilisi V.H.’ ye 16/06/2015 tarihinde bir email gönderdiğini, bu emailde müvekkilinin iflas erteleme kararı aldığına ilişkin yer alan ifadelerin gerçeğe açıkça aykırı ifadeler olduğunu, müvekkilinin bu durumdan dava dışı şirket yetkilisi V.H. ile yaptığı şifahi görüşmelerle haberdar olduğunu, davalıların eyleminin haksız rekabet teşkil ettiğini ve müvekkilinin maddi ve manevi zararlarına yol açtığını ileri sürerek, davalıların eyleminin haksız rekabet olduğunun tespitine, davalıların haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin men’i ve tekrarının önlenmesine, haksız rekabet nedeniyle oluşan durumun ortadan kaldırılmasına, yanlış ve yanıltıcı beyanların düzeltilmesinin sağlanmasına ve maddi ve manevi tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili, e mailde yer alan bilginin sonra düzeltildiğini, davalı …’nun diğer davalının talimatı ile hareket ettiğini ve kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkili bankanın kredi tahsisi nedeniyle bilgi temin etme yükümlülüğü bulunduğunu, haksız rekabet koşullarının bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi tarafından, davalıların eylemlerinin davacının ticari faaliyetine zarar verici nitelikte bir eylem boyutuna ulaşmadığı, gönderilen e-mailin muhatabının bu e- mailden düzeltme e- maili gönderilmiş olması nedeniyle etkilenmediği, davacının bu eylem nedeniyle zarar gördüğünü ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili istinafa başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, davalı bankanın dava dışı müşterisi ile bankacılık mevzuatı gereğince yazışma yaparken dava konusu yazışmayı yaptığı ancak daha sonra yazının muhatabı iletiyi açmadan ilk yazının gerçek olmadığı, yanlış bir bilgiyi içerdiği ikinci bir ileti ile yazının muhatabına bildirildiği, e-mail alıcısı V.H.’ nın heri iki e- maili birlikte açtığı ve içeriklerini de sadece davacı şirket yetkilisi ile paylaştığı, davalılarca e-mail ile sorulan (iflas erteleme-kayyuma devrolma) durumunun e-mailin gönderilmesinden çok önce de piyasada söylenti olarak dolaştığı, ayrıca e-mail’in gönderildiği şirket ile davacının ticari ilişkisinin etkilenmeyip ticari ilişkinin bu e-mail’den sonra da devam ettiği, davalıların amacının davacıyı kötülemek olmayıp, ticari kredi açacakları dava dışı şirketin alacaklarının tahsil edilebilirliği kapsamında bilgi toplamak olduğu, dava konusu e-mail’in sadece bir şirkete gönderildiği, aleni olmadığı, dolayısıyla davalıların eylemleri haksız rekabet olarak nitelendirilemeyeceğinden ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasa uygun olduğu gerekçesi ile davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına ve davaya konu mail ile düzeltme e-mailinin dava dışı muhatap şirket yetkilisi tarafından aynı anda açılarak okunduğu konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 19/12/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.