Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/2477 E. 2019/384 K. 16.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2477
KARAR NO : 2019/384
KARAR TARİHİ : 16.01.2019

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada … 4. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 10/04/2017 tarih ve 2016/1240 E – 2017/358 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nce verilen 02/03/2018 tarih ve 2018/426-2018/205 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili tarafından davalılar aleyhine … Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açıldığını, mahkemenin 11/11/2008 tarihli kararı ile davalıların 17.946,34 Euro anaparayı 08/09/2007 tarihinden itibaren % 5 faiziyle birlikte müvekkiline ödenmesine karar verildiğini ileri sürerek, … Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 22 O 436/07 sayılı kararın tenfizini ve masrafların tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili, savunma haklarının ihlal edildiğini, usule uygun kesinleşmiş bir karar olmadığını, yabancı mahkeme kararının Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine giren bir konuda tesis edildiğini, kamu düzenine aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, tenfizi talep edilen yabancı mahkeme ilamının davalılara önce adi posta ile tebliğ edildiği, bakanlık aracılığıyla tebligatın daha sonradan yapıldığı, yabancı mahkeme ilamının davalılara bakanlık aracılığıyla tebliğ edilmesine istinaden davalı şirketin temyiz için yabancı ülkede temyiz merciine başvurduğu ancak başvurunun adi posta ile yapılan tebligat esas alınarak süreden reddedildiği, bu şekilde davalının savunma hakkının kısıtlandığı, Lahey Sözleşmesi’ne uygun şekilde yapılmış tebligat olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesinin red kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 16/01/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.