Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/2388 E. 2019/4692 K. 20.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2388
KARAR NO : 2019/4692
KARAR TARİHİ : 20.06.2019

MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada İzmir 4. Tüketici Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 15/02/2018 tarih ve 2016/1190-2018/184 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankada hesabının olduğunun ve bankamatik kartı kullandığını, müvekkilinin hesabından 01/07/2013-19/08/2013 günleri arası bilgisi dışında nakit çekimi ve harcamalar yapıldığını, müvekkilinin davalı bankaya müracatına rağmen müvekkiline iade yapılmadığını, konuya ilişkin soruşturmanın devam ettiğini ileri sürerek 132,270,52 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı ile müvekkili banka arasında banka müşteri ilişkisi olduğunu, müşterilerin kartlarının güvenliğini sağlamakla yükümlü olduklarını, davacının kartından ilk nakit çekim yapıldığında call center aracılığıyla bilgi verildiğini ancak davacının kartın kapatılmasına onay vermediğini, kartın kopyalanmış olduğuna dair emare bulunmadığını, davacının yaklaşık bir buçuk aylık süreçte hesabını kontrol etmemesinin olağan hayatın akışına aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece verilen bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davacının, davalının Kuveytürk Bankası A.Ş Konyaaltı Antalya Şubesinde bulunan hesabı üzerine tanımlı banka kartının POS’lar aracılığı ile kullanımından veya ATM’den para çekme veya yatırma esnasında kopyalandığı, davacının, davalı bankanın destek hizmetlerinde görevli…adlı personeli tarafından 12/07/2013 tarihinde uyarıldığı, uyarıya rağmen davacının kartın işleme kapatılmasını talep etmediği, aksine kartın işleme kapatılmasını engelleyen ve uyarı sonrası hesabı üzerinde hiç bir kontrol, denetim mutabakat işlemi yapmayan ve bankayı bilgilendirmeyen davacının uyarı tarihinden sonra 38 günde 76 işlemle hesabından çekilen 114.000 TL ile hesaptan POS’lar aracılığı ile çeşitli alışveriş yerlerinden alış veriş yapmak suretiyle 33 kez de mal edilen 5.453,29 TL’sından ağır kusuruyla basiretli ve özenli bir mudi gibi davranmayarak 5464 Sayılı Banka kartları ve Kredi kartları Kanunun 12 ve 16. Maddeleri gereğince sorumlu olduğu, uyarıldığı tarihten önceki ATM’lerden 12.000 TL POS’lar aracılığı ile yapılan 1.121,43 TL ki toplam 13.121,43 TL’sından ise 5464 Sayılı Kanunun 8/3. Maddesi gereğince davalı bankanın sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne 17.844,99 TL’nin 19/08/2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikde davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Ancak davacı vekili dava dilekçesinde 19/08/2013 tarihine kadar çekilen paraların yine bu tarihten itibaren faiziyle birlikte tahsilini talep etmiş olup, ancak paraların çekildiği tarihten itibaren faiz işletilmesine yönelik bir talepte bulunmamıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 13.121,43TL’ye ana paraya faizi de eklenmek suretiyle 17.844,99 TL’nin yine paraların çekilme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 26’ncı maddesi gereğince hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Mahkemece, davacı tarafından harç yatırılarak müddeabih haline getirilmediği halde işlemiş faize hükmedilmesi doğru olmadığı gibi ayrıca faize faiz işletmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, 6502 sayılı Yasa’nın 73/2. Maddesi gereğince tüketici mahkemelerinde tüketici tarafından açılan davalar harçtan muaf olduğundan davacıdan harç alınmasına yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 20/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.