Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/2307 E. 2019/3758 K. 15.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2307
KARAR NO : 2019/3758
KARAR TARİHİ : 15.05.2019

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 02/10/2017 tarih ve 2016/1050 E. -2017/829 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nce verilen 09/02/2018 tarih ve 2017/1111-2018/113 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalılardan …’in müvekkili şirkette 06.04.2010 ile 17.06.2016 tarihleri arasında makine operatörü olarak çalıştığını, davalının istifa etmek suretiyle müvekkili şirketten ayrıldıktan kısa bir süre sonra 26.08.2016 tarihinde müvekkili şirketin eski çalışanları tarafından kurulmuş olan ve müvekkili şirket ile aynı iştigal konusunda faaliyet gösteren rakip davalı şirkette çalışmaya başladığını, bu durumun iş akdinde düzenlenen rekabet yasağının ihlali olduğunu, diğer davalı şirketin müvekkili şirketin işçilerini ayarttığını, TTK’nın 55 vd maddelerinde düzenlenen haksız rekabet hükümlerine aykırı davrandığını ileri sürerek davalı …’in rekabet yasağına aykırı davrandığından sözleşmede düzenlenmiş olan 250.000.-TL cezai şart bedelinin bu davalıdan tahsiline, diğer davalı şirketin rekabet kurallarına aykırı davranarak kendi menfaat ve çıkarları için bilerek ve isteyerek davalı …’in iş akdinin feshini ve kendi işyerinde çalışmasını sağlayarak haksız rekabete yol açtığından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.000.-TL maddi, 35.000.-TL manevi tazminatın bu davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkilinin emeklilik nedeniyle istifa ettiğini, davalı firmada kısa süreli olarak çalıştığını, sözleşmedeki rekabet yasağının ve cezai şartın tek taraflı olarak düzenlendiğini, ayrıca düzenlemenin müvekkilinin çalışma özgürlüğünü kısıtladığını, yasada aranan koşul ve şartları taşımadığını, bu nedenle geçersiz olduğunu, geçerli kabul edilse bile TBK 444/2 maddesinde belirtilen şartların davacı tarafça ispat edilmesi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, davalı …’in müvekkili firmada 2,5 ay gibi kısa bir sürede montaj bandında çalıştığını, yeterli görülmediğinden iş akdinin feshedildiğini, davacı çalışanlarının müvekkilinin işyerinde çalışmaları konusunda ayartılmasının sözkonusu olmadığını, dolayısıyla davacının müşterilerini kendisi ile çalışmasını sağlama çabasının da bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davalı işçinin montaj ustası olduğu, davacı şirketten emeklilik nedeniyle ayrıldıktan sonra 2,5-3 ay kadar kısa bir süre davalı şirkette çalıştığı, davacı tarafın tazminata konu ettiği iş sözleşmesindeki rekabet yasağının ve bu kapsamda cezai şartın yalnızca işçi yönünden ön görüldüğü bu nedenlerle TBK 420/1.md gereğince yalnızca işçi aleyhine konulan cezai şartın geçersiz olduğu, ayrıca TBK 444 maddesinde ön görülen rekabet yasağı kapsamına giren ihlalin de mevcudiyetinin kanıtlanamadığı, davalı şirket yönünden de davalı işçinin ayartıldığına dair bir delilin bulunmadığı, davacı şirketin ticari itibarına haksız saldırıda bulunulduğu hususunda da dosyaya herhangi bir delil sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 15/05/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.