Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/2295 E. 2019/6971 K. 07.11.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2295
KARAR NO : 2019/6971
KARAR TARİHİ : 07.11.2019

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada İstanbul (Kapatılan) 33. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 21/02/2013 gün ve 2011/41 – 2013/16 sayılı kararı onayan Daire’nin 18/12/2017 gün ve 2017/4933 – 2017/7314 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin kredi borçlusu dava dışı Akyıl Tarım Ürünleri San. ve Tic. A.Ş’nin risklerinin teminatı olarak ipotekli bulunan malların davalı tarafından sigortalandığını, ancak davalının 2001-2002 ile 2002-2003 dönemi için fahiş sigorta bedeli üzerinden fazla prim tahsilatı yaptığını, ayrıca bir kısım poliçe bedellerinin yanlış döviz cinsi üzerinden belirlendiğini, TTK’nın 1283. maddesi uyarınca aşkın sigorta primlerinin iadesinin gerektiğini ileri sürerek 1.080.066,51 TL’nin reeskont faizi ve fer’ileriyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, talebin zamanaşımına uğradığını, poliçe tecditlerinde enflasyon oranı dikkate alınarak sigorta bedel artışlarının uygulandığını, poliçelerin yürürlükte olduğu sürede sigortalı şirket ve sigorta ettiren davacı tarafından sigorta bedeline itiraz edilmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır.
Bu kez davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
6762 sayılı TTK’nın 1268. maddesinde sebepsiz yere ödenmiş bulunan primin veya sigorta bedelinin geri alınması alacakları dahil sigorta mukavelesinden doğan bütün mutalebelerin, iki yılda müruruzamana uğrayacağı düzenlenmiştir. Ancak anılan hükümde zamanaşımı süresinin ne zaman başlayacağı hakkında bir hükme yer verilmemiştir. Bu durumda TTK’nın 1264. maddesi atfı gereği 818 sayılı BK’nın 128. maddesi (TBK’nın 149. maddesi) hükmüne bakmak gerekecektir. BK’nın 128. maddesinde zamanaşımının alacağın muaccel olduğu zamandan başlayacağı, alacağın muacceliyetinin bir ihbara tabi olması halinde ise zamanaşımının bu haberin verilebileceği günden itibaren cereyan edeceği belirtilmiştir. BK’nın 66. maddesinde ise, haksız surette mal iktisabından dolayı ikame olunacak dâvanın, mutazarrır olan tarafın verdiğini istirdada hakkı olduğuna ıttılaı tarihinden itibaren bir sene müruriyle ve her halde bu hakkın doğduğu tarihten itibaren on senenin müruriyle sakıt olacağı düzenlenmiştir. Yine aynı Yasa’nın 133/(1). maddesinde, borçlunun borcunu ikrarı zamanaşımını kesen sebepler arasında sayılmıştır.
Somut olayda, davacı 09.09.2001-09.09.2002 tarihli … nolu ve 09.09.2002-09.09.2003 tarihli… nolu poliçeler için ödenen fazla prim tutarının iadesini talep etmiştir. Poliçeler kapsamından prim ödemesi için taksitlendirme yapılmadığı ve primin peşin ödendiği anlaşılmaktadır. Davalı tarafından davacıya gönderilen 05.04.2004 tarihli yazıda ”..sigorta tespit çalışmaları sonucu Akyıl şirketler grubunun bildirilen adresteki risklerinin bugünkü sigorta değeri olarak 39.526.200.000.000 TL belirlenmiştir. Aşkın sigortaya neden olmamak için, Tasfiye Halinde Emlak Bankası A.Ş dain mürtehinli olarak şirketinizden düzenlenen poliçenin sigorta bedeli (33.119.539.974.000 TL) arasındaki farkı oluşturan 6.406.660.026.000 TL sigorta bedeli üzerinden şubeniz partajından düzenlenen … numaralı yangın poliçesinin yenilemesinin yapılabileceği ” belirtilmiştir.
Bu durumda, sigorta poliçelerinin prim ödemelerinin yapıldığı tarih itibari ile zamanaşımı süresinin başladığı ancak davalının ikrarını içeren 05.04.2004 tarihli yazı ile zamanaşımı süresinin kesildiği nazara alınarak, davalının zamanaşımı savunmasının buna göre değerlendirilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru olmamış, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüyle Dairemizin 18/12/2017 tarih 2017/4933 Esas, 2017/7314 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, yukarıda anılan gerekçelerle mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 18/12/2017 tarih 2017/4933 Esas, 2017/7314 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, yukarıda anılan gerekçelerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harçlarının isteği halinde karar düzeltme isteyen davacıya iadesine, 07/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.