Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/2273 E. 2019/3742 K. 14.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2273
KARAR NO : 2019/3742
KARAR TARİHİ : 14.05.2019

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fİkri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 22/12/2016 tarih ve 2015/319 E.-2016/438 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 01/03/2018 tarih ve 2017/1383-2018/130 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin 2013/97339 numarası ile “YONCAM” ibareli markanın tescili için başvuruda bulunduğunu, başvuruya yaptıkları itirazın Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından değerlendirilmesi sonrasında başvurudan bir kısım emtiaların çıkarıldığını, başvurudan çıkartılmayan emtialar açısından yaptıkları itirazın YİDK’nın 2015-M-5165 sayılı kararı ile reddedildiğini, müvekkilinin “YONCA” ibareli markalarını 29, 30, 31 ve 32. sınıf ürünler için tescil ettirdiğini, ayrıca 35. sınıf hizmetler için başvuruda bulunduğunu, 2001/17965, 2009/28649 ve 2009/5555 tescil numaralı markalarının ayrıca 556 sayılı KHK’nın 7/1 ve 8/4 maddesi anlamında tanınmış marka olarak tescil edildiğini, markalar arasında görsel, işitsel, fonetik ve anlamsal düzeyde ilişkilendirme ihtimali de dahil karıştırmaya yol açabilecek derecede benzerlik bulunduğunu, davalının markasının tescilinin iltibas tehlikesine yol açtığını, davalının markasında “YONCA” ibaresinin asli unsur olarak yer aldığını, “YONCA” ibaresinin hangi emtialarda faaliyet gösterilirse gösterilsin müvekkili ile ilişkilendirileceğini, davalının seçilebilecek başka markalar varken müvekkilinin markasını tercih etmesinin kötü niyetli olduğunu, davalının başvuru konusu markanın kapsamındaki emtialardan birinin kimyasallar olduğunu, bu konunun gıda sektörü tüketicilerinin en fazla hassasiyet gösterdiği alan olup, davalının müvekkili markası ile iltibas yaratacak şekilde kimyasal ürünleri pazarlamasının tüketicilerin zihninde müvekkilinin gıda sektöründe olmaması gereken bir ürünü üretip üretmediği yönünde soru yaratacağını, bu durumun ise müvekkilinin markalarına olan güveni azaltacağını ileri sürerek YİDK’nın 2015-M-5165 sayılı kararının iptaline, “YONCAM” markasının sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Kurum vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraf markalarının kapsadığı mal/hizmetler arasında benzerliğin bulunmadığı, ancak marka işaretlerinin benzer olduğu, mal veya hizmetler aynı ya da benzer olmadığı sürece markalar arasında karıştırılma tehlikesinin ve ilişkilendirilme ihtimalinin olamayacağı, bu nedenle 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesinin uygulanma koşullarının somut uyuşmazlıkta bulunmadığı, davacı markalarının “ayçiçek yağı, zeytinyağ, mısır yağı, kanola yağı, soya yağı ve diğer yağ türleri, dometes ürünleri, konserveler, salça, ketçap, mayonez ve diğer soslar, turşu” malları bakımından toplumda tanınmışlık düzeyine ulaştığı, ancak 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesinde yer alan koşulların oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacının vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 14/05/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.