Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/1804 E. 2019/3807 K. 15.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1804
KARAR NO : 2019/3807
KARAR TARİHİ : 15.05.2019

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 28/12/2016 tarih ve 2016/112 E. – 2016/536 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 08/02/2018 tarih ve 2017/1275-2018/123 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin asıl unsuru “TAÇ” ibaresinden oluşan tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki 2014/50508 başvuru nolu “ALTAÇ MOBİLYA” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı TPMK’ye başvuruda bulunduğunu, müvekkilinin marka başvurusuna yaptığı itirazın diğer davalı kurumun 2016-M-471 sayılı YİDK kararı ile reddedildiğini, oysa müvekkili markalarının tanınmış olduğunu ve başvurunun bu markalarla karıştırılma ihtimali bulunacak düzeyde benzer bulunduğunu ileri sürerek davalı TPMK YİDK’nın anılan kararının iptalini, tescil edilmiş olması halinde diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili; müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili; markaların benzer olmadığını, müvekkilinin soyadının “ALTAÇ” olduğunu, 1983 yılından beri bu mesleği icra ettiğini ve “ALTAÇ MOBİLYA” markasını kullandığını, müvekkilinin marka başvurusunda kötüniyetli olmadığını, taraf markalarının emtia listelerinin birbirinden farklı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacı markaları ile davalı markasının 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzer olmadığı, davacı adına tescilli “TAÇ” ibaresini içeren markalarının davalının başvuru tarihi itibariyle 556 sayılı KHK 8/4 maddesi anlamında “ev tekstili, perde ve döşemelik” malları için tanınmış olduğu, ancak markaların benzer olmaması sebebiyle bu tanınmışlığın davaya bir etkisinin olmadığı, davalı başvurusunda kötü niyet unsuruna rastlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce; tarafların marka olarak kullanmak istedikleri ibarelerin 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzer bulunduğu, davalının marka başvurusundaki “Mobilya” sözcüğünün markaya herhangi bir ayırt edicilik katmadığı, davalı başvurusundaki tüm mal ve hizmetlerin, davacının itirazına dayanak markaları ile aynı veya 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzer olduğu gerekçesiyle HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile davalı TPMK YİDK’nın 2016-M-471 sayılı kararının iptaline, davalı başvurusu 06.04.2016 tarihinde marka olarak tescil edildiğinden, davalı …’ın 2014/50508 numaralı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına, 15/05/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.