Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/1781 E. 2019/3484 K. 07.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1781
KARAR NO : 2019/3484
KARAR TARİHİ : 07.05.2019

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR
HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 17/03/2016 tarih ve 2016/2-2016/39 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin uzun yıllardır bankacılık ve finans sektöründe faaliyet gösterdiğini, “TURKISH FAKTORING” ibaresinin 09, 35, 36 ve 38. sınıflarda yer alan emtialar bakımından tescili için davalı TPMK’ya başvurduğunu, 2010/70228 kod numarası verilen başvurunun 556 sayılı KHK’nın 7/1-a ve c bentleri uyarınca 36. sınıfta yer alan tüm hizmetler yönünden reddedildiğini, bu karara karşı yaptıkları itirazın da YİDK tarafından reddedildiğini, oysa “turkish” ibaresinin müvekkili şirketin unvanının esaslı unsuru olduğunu, başvurunun bir bütün olarak ayırt edici niteliğe sahip olduğunu ileri sürerek, itirazlarının reddine dair TPMK YİDK’nın 2012-M-1491 sayılı kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu “TURKISH FAKTORİNG” ibaresinin kullanılacağı 09 ve 36. sınıfta yer alan emtia ve hizmetler için cins, çeşit, vasıf belirten bir özelliğe sahip olduğunu ve ayırt ediciliği sağlamaktan uzak olduğunu, söz konusu ibareyi tek bir şahsın inhisarına bırakmak ve başka markalarda yan unsur olarak kullanımına dahi engel olma sonucunu doğuracak bu başvurunun tescilinin marka hukukunun temel ilkelerine aykırı olacağını, davacı vekilinin “TURKİSH FAKTORING” markasının KHK’nın 7/son maddesi anlamında kullanım sonucu ayırt edici nitelik kazandığını ileri sürdüğünü, ancak bu iddiasını ispat edemediğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu YİDK’nın 2012-M-1491 sayılı kararına konu markanın “sigorta hizmetleri; gayrimenkul komisyonculuğu müşavirliği ve idaresi hizmetleri, gümrük müşavirliği hizmetleri” dışında “finansal ve parasal hizmetler” mal ve hizmetleri açısından da 556 sayılı KHK’nın 7/1-c bendi uyarınca tesciline engel bulunmadığı gerekçesi ile YİDK’nın 2012-M-1491 sayılı kararının başvuru kapsamındaki “sigorta hizmetleri; gayrimenkul komisyonculuğu müşavirliği ve idaresi hizmetleri; gümrük müşavirliği hizmetleri, finansal ve parasal hizmetler” yönünden kısmen iptaline, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar vermiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının temyiz itirazlarına gelince, mahkemece 19/11/2014 tarih 2014/11229 E.-2014/17981 K. sayılı bozma ilamı doğrultusunda, davacının “TURKISH FAKTORİNG” ibareli marka tescil başvurusu ile ilgili 36. sınıfa dahil “sigorta hizmetleri, finansal ve parasal hizmetler, gayrimenkul komisyonculuğu, müşavirliği ve idaresi hizmetleri, gümrük müşavirliği hizmetleri” açısından YİDK’nın 28/06/2012 tarih 2012-M-1491 sayılı kararının tamamen iptali sonucunu doğuracak şekilde karar verildiğinden davacının davası tamamen kabul edilmiş olmakla, davanın kısmen kabulüne, davalı lehine vekalet ücretine ve davacının yapmış olduğu yargılama giderinin kabul ve red oranına göre ½ sinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiş olması doğru olmayıp kararın bozulmasını gerektirmekte ise de bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyeceğinden davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile gerekçeli kararın hüküm fıkrasının (1) numaralı bendindeki “….KISMEN…” ifadesinin ve davalı taraf lehine vekalet ücretine ilişkin (6) numaralı bendinin tamamen karardan çıkartılmasına, (7) numaralı bendin (6) numaralı bent olarak yer alması ile bu bentteki “Kabul ret oranının takdiren 1/2 olarak belirlenmesine…” ve “…giderinden payına düşen 888,20 TL’nın….” ifadelerinin çıkartılmasına, hükmün bu bendinin “Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen 1.776,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” şeklinde yazılmak suretiyle düzeltilmesine, kararın düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 07/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.