Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/1599 E. 2019/3577 K. 08.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1599
KARAR NO : 2019/3577
KARAR TARİHİ : 08.05.2019

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 12/07/2017 tarih ve 2016/133 E. – 2017/264 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 18/01/2018 tarih ve 2017/1190-2018/53 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, 6100 sayılı Kanun’un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının “GO” esas unsurlu tescilli markaları bulunduğunu, davalının 2014/47662 sayılı “Go Pass” ibareli marka tescil başvurusuna iltibas, eskiye dayalı kullanım, tanınmışlık ve kötüniyet nedenlerine dayalı davacı itirazının nihai olarak TPMK YİDK tarafından red edildiğini, kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek TPMK YİDK’nın 2016-M-24 sayılı kararının iptaline, tescil edilmiş olması halinde davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı kurum vekili, kararın usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, davacının itirazında dayandığı markaların kullanılmaması nedeniyle iptali talebiyle İstanbul 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 2015/196 sayılı dosyasından davalı tarafından dava açıldığını, bu davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, davalı şirketin “GO” ibareli pek çok markasının bulunduğunu, taraf markaları arasında benzerlik bulunmadığını, davalının enerji piyasasında tanınmış bir firma olduğunu ve enerji sektörü ile nakliye işlerinin karıştırılmasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kaspamına göre, davacının “GO LOGISTICS Global Operations Local Solutions” ve “GO A C.ÖZDEMİR COMPANY GO ULUSLARASI NAKLİYAT SERVİS VE TİC. A.Ş.” ibareli markaları ile dava konusu başvuru markasının 35 ve 39. sınıf emtiaların tamamı yönünden ve 37. ve 43. sınıf bir kısım hizmetler yönünden ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, diğer kısımlar yönünden davacı markasının tanınmış olduğunun kanıtlanmadığı, başvuru markasının davacı markasının itibarına zarar vereceği veya ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği hususlarının somut olayda gerçekleşmediği, başvurunun kötüniyetli yapıldığı iddiasının kanıtlanamadığı, kullanmama nedeniyle markanın iptali davasında verilecek kararın ileriye yönelik sonuç doğuracağından bekletici mesele yapılmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 2016-M-24 sayılı TPMK YİDK kararının dava konusu 2014/47662 başvuru sayılı markanın kapsamında yer alan 35 ve 39 ncu sınıftaki tüm emtialar ile 37. sınıftaki “Temizlik hizmetleri; dezenfeksiyon hizmetleri; haşere ilaçlama hizmetleri; temizlik araçları ve makinelerinin kiralanması hizmetleri. Kara araçları servis istasyonu hizmetleri (bakım, tamir ve akaryakıt dolumu). Deniz araçlarının bakımı ve tamiri hizmetleri; gemi inşaatı hizmetleri. Hava taşıtlarının bakım ve tamiri hizmetleri.” ile 40. sınıftaki “Sıvı, kimyasal madde, gaz, hava işleri hizmetleri. Enerji üretimi hizmetleri. Jeneratörlerin kiralanması hizmetleri.” yönünden TPMK YİDK kararının iptaline, bu hizmetler yönünden markanın hükümsüzlüğüne, sicilden terkin edilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekilleri istinaf etmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına, 08/05/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.