Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/1561 E. 2019/3259 K. 29.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1561
KARAR NO : 2019/3259
KARAR TARİHİ : 29.04.2019

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 11/06/2015 tarih ve 2013/638-2015/843 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin iradesi dışında işsiz kalması halinde Yapı Kredi Bankasına ait kredi kartını kullanarak yaptığı harcamaların teminat altına alınması maksadıyla davalı Şirket nezdinde sigorta poliçesi düzenlendiğini, müvekkilinin istemi dışında işsiz kaldığını ve rizikonun gerçekleştiğini, kart harcamalarının başvurularına rağmen ödenmediğini ileri sürerek şimdilik 10.000,00 TL’nin rizikonun gerçekleştiği 15.09.2013 tarihinden itibaren hesaplanacak reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili ; taraflar arasında kredi kartı harcamalarının güvence altına alınması için sigorta poliçesi düzenlendiğini, poliçe genel şartlarına göre sigortalı davacının kendi isteği dışında işsiz kalmasının teminat altına alındığını, davacının kendi isteği ile hizmet sözleşmesini sona erdirip işinden ayrılması nedeniyle müvekkilinin poliçe kapsamında ödeme yapmak zorunda olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davacıya daha önce dava dışı Marsa A.Ş’nin işçisi olarak çalışmakta iken uzmanlaştığı alan ile ilgisi olmayan farklı bir bölümde görevlendirilmek üzere kendisine departman değişikliği önerildiği, davacının önerilen bu işi kendisine uygun bulmayarak iş akdini haklı nedenle feshettiği, bu nedenle davacının iradesi dışında işsiz kaldığı ileri sürülmüşse de sigorta poliçesi genel şartlarına göre hizmet sözleşmesinin haklı nedenle feshedilmesi halinde değil, davacının kendi iradesi dışında işini kaybetmesi halinde kart harcamalarının poliçe kapsamında tazmininin öngörüldüğü, bu nedenle iş akdinin davacı sigortalının kendi isteği ile feshedilmiş olması karşısında işini iradesi dışında kaybettiğinden söz edilemeyeceği ve yapılan kart harcamalarının taraflar arasında düzenlenen sigorta poliçesi kapsamında sayılan risk sonucu meydana gelmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, kredi kartı işsizlik sigortasından kaynaklanan tazminat talebine ilişkin olup, Mahkemece sigorta genel ve özel şartlarına göre iş akdinin, haklı neden olmaksızın feshedilmesinin değil, sigortalı işçinin iradesi dışında sona ermesi halinde oluşacak zararların poliçe kapsamında tazmininin öngörüldüğü, davacı sigortalı işçinin haklı nedenle de olsa iş akdini kendi iradesiyle bizzat sona erdirdiği ve zararın bu nedenle teminat kapsamı dışında olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Sigortanın konusu, kredi kartı ödeme güvencesi grup hayat sigortası özel şartlarının 1. maddesinde de belirtildiği üzere, sigortalı işçinin istem dışı işsiz kalması halini kapsamakta olup, istem dışı işsizlik tazminatının ödenmeyeceği halleri gösteren özel şartların 3. maddesine göre “sigortalının ilgili mevzuata göre haklı sayılan bir neden olmaksızın istifa ederek işten ayrılması” hali sigorta kapsamı dışında bırakılmıştır. Buna göre anılan hükmün mefhumu muhalifinden anlaşılacağı üzere haklı nedenlerle sigortalı işçi tarafından yapılan fesih sonucu işsiz kalma hallerinin de sigorta teminatı kapsamında olduğunun kabulü gerekir.
Şu halde, Mahkemece davanın reddine dair yazılı gerekçe isabetli olmayıp, haklı nedenle iş akdinin sigortalı işçi tarafından feshinin poliçe teminatı kapsamında olduğunun kabulü ile gerekirse alanında uzman bilirkişi marifetiyle inceleme de yaptırılıp değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar vermek gerekirken hatalı ve eksik değerlendirmeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin sair temyiz istemlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentteki gerekçelerle, davacı vekilinin temyiz talebinin kabulü ile yerel mahkeme hükmünün anılan taraf yararına BOZULMASINA, (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz istemlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 29/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.