Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/1376 E. 2019/3619 K. 09.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1376
KARAR NO : 2019/3619
KARAR TARİHİ : 09.05.2019

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 19/09/2017 tarih ve 2016/463-2017/349 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin asıl ve birleşen davada davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 24/10/1995 tarihinde akdedilen sözleşme uyarınca 5.164,14 mt miktarındaki ağır hurda demirin (HMS1) Yemen’den ihraç edilerek davalının sahasına teslim edildiğini, ancak müvekkilinin acentesi davadışı Barutçu Ltd. Şti’nin mahkemeden talep etmesi üzerine sözü geçen hurda yükünün 1000 mt’lik kısmı üzerinde bu şirket lehine rehin ve hapis hakkı tanındığını, bunların davalıya yediemin olarak teslim edildiğini, daha sonra müvekkili ve davalı Yazıcı A.Ş. tarafından açılan menfi tespit davası ve bu davada verilen kararı takiben taraflar arasında varılan sulh uyarınca davadışı şirketin alacağının 31.000 USD olarak belirlendiğini, bunun sonucunda müvekkili tarafından davalı Yazıcılar A.Ş’ne gönderilen ödeme talimatı ile, 1000 mt demir bedel alacağından mahsup edilmek üzere, davalı tarafından davadışı şirkete ödeme yapıldığını, davalı tarafından bakiye 1000 mt hurda demirin bedeli sözleşmede belirtilen birim fiyattan hesaplanarak müvekkiline 102.700 USD ödendiğini, bunun eksik bir ödeme olduğunu, zira alım-satım anlaşmasına göre ifa tarihindeki fiyatlar üzerinden ödeme yapılması gerektiğini, davalının kötüniyetli olduğu gibi rehinli ve hapisli olmasına rağmen kendisine yediemin sıfatıyla teslim edilen hurda demiri piyasa fiyatı yükselince fabrikasında eriterek sattığını ve sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek asıl davada 10.000TL asıl alacak ile birleşen davada 161.266 TL asıl alacak ile 21.207 TL faizin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, 1000 mt hurda ile ilgili olarak geç ödeme yapılmasında müvekkili şirketin hiçbir kusuru bulunmadığını, tedbir konulmasına davadışı acentenin davacı şirketten alacaklı olmasının yol açtığını, davacının borcunu ödeyememesi nedeniyle uzun süre ihtiyati haciz ve rehnin 1000 mt hurda üzerinden kaldırılamadığını, davacının ödeme talimatı üzerine dava dışı şirkete ve icra dosyasına gerekli ödemenin müvekkilince yapılarak 1000 mt hurda üzerindeki tüm tedbirlerin kaldırıldığını, talimat üzerine davacı acentesine yapılan ödemelerle birlikte toplam 102.000 USD’nin davacı şirkete ödendiğini, davacı şirketin ihtirazi kayıt koymaksızın bakiye bedeli tahsil ettiğini, müvekkilinin borcunun bulunmadığını, savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece Dairemiz tarafından verilen bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davaya konu 1000 ton hurda demirinin yediemin sıfatı ile davalıya teslim edildiği tarihte malların mülkiyetinin davalıya geçmediği, mülkiyetin mallar üzerindeki hapis ve rehin hakkının kalkması ile davalıya geçmiş olduğu, bu nedenle hurda demir bedelinin davalı tarafından davacı şirkete ödeme tarihi olan 30/11/2004 tarihindeki mevcut şart ve fiyatlar üzerinden hesaplanması gerektiği, bu tarih itibariyle hurda demirin bedelinin 255 USD/ton olduğu toplam bedelin TL karşılığının 316.045 TL olduğu, bu miktardan davalı tarafından davacıya yapılan toplam 102.000 USD’nin TL karşılığı olan 144.778 TL düşüldüğünde talep edilebilecek bakiye davacı alacağının 171.266 TL olduğu gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, 10.000 TL’nin davalıdan tahsili, ile davacıya verilmesine birleşen davada asıl alacak yönünden talebin kabulü ile 161.266,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 30/11/2004 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline asıl davadaki 10.000 TL için 30.11.2004-01.08.2014 tarihleri arasında işlemiş olan faiz alacağı yönünden davanın kısmen kabulü ile 19.833,01 TL faiz alacağının davalıdan tahsiline ve asıl davaya konu 10.000 TL alacak için 01.08.2014 tarihinden tahsil tarihine kadar reeskont faizi uygulanarak davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı asıl ve birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 9.963,97 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 09/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.