Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2018/1063 E. 2019/3757 K. 15.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1063
KARAR NO : 2019/3757
KARAR TARİHİ : 15.05.2019

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesince (Denizcilik İhtisas Mahkemesi sıfatıyla) verilen 03/04/2017 tarih ve 2014/1202 E. – 2017/106 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nce verilen 07/12/2017 tarih ve 2017/519-2017/823 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine esas hakkında davasını açmadan önce Tuzla Asliye Hukuk Mahkemesinden ihtiyati tedbir talebinde bulunduğunu, anılan mahkemece 29/08/2006 tarihli 2006/164 D. İş sayılı karar ile müvekkilinin sahibi olduğu Kuzey Kore bandıralı, Trapesus isimli geminin ihtiyati tedbir yolu ile seferden men’ine karar verildiğini, müvekkili tarafından 45.118.-TL tutarındaki teminatın yatırılması sonucunda İstanbul Denizcilik İhtisas Mahkemesi tarafından tedbirin teminat üzerine kaydırılmasına ve geminin serbest bırakılmasına karar verildiğini, ihtiyati tedbir kararına dayanak yapılan alacağın bulunmadığını, buna dair açılan alacak davasının da reddine karar verildiğini, yerel mahkemece verilen kararın onandığını, fakat ihtiyati tedbir nedeniyle gemminin belirli süre sefere çıkamadığını, ayrıca ihtiyati tedbirin teminat üzerine kaydırılması ile müvekkili tarafından yatırılan 45.118.-TL’nın de zarara yol açtığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000.-TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Islah ile talebini 291.892,63 TL’ye yükselterek bu tutar içerisindeki 239.736,25 TL’nın 29/08/2006 tarihinden, 52.156,38 TL’nın ise 13/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının seferden men kararının kaldırılması için teminat mektubu sunmayarak geminin 10 ay boyunca seferden men edilmiş halde beklemesine kendisinin neden olduğunu, öte yandan seferden men kararının müvekkili şirketin alacağını güvence altına almak için mahkeme tarafından haklı nedenlerle konulduğunu, müvekkilinin davalı hakkında açtığı esas davanın reddine ilişkin kararın Yargıtayca herhangi bir gerekçe gösterilmeden onandığını, oysa müvekkilinin defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılması halinde alacağın tespit edileceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.İlk Derece Mahkemesince, davacının gemi üzerinde tedbir kararının uygulanmasından seferden men kararının teminat üzerine kaydırılıp geminin serbest bırakıldığı süreye ilişkin kâr kaybını herhangi bir şekilde ispatlayamadığı, bu durumda sadece teminatın yatırıldığı tarihten kendisine iade edildiği tarihe kadarki sürede işleyen faizini isteyebileceği, 45.118.-TL tutarındaki teminatın 20/07/2007 tarihinde yatırılarak 13/05/2013 tarihinde davacıya ödendiği, bu tutarın belirtilen aralıktaki avans faizinin 52.156,38 TL olduğu, faize faiz işletilemeyeceğinden 52.156,38 TL’ye faiz yürütülemeyeceği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, 52.156,38 TL’nın davalıdan tahsiline, sair taleplerin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı taraf vekilllerince istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, kararın yerinde olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekilinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 2.662,10 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 15/05/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.